İstanbul'U anlat bana
İstanbul’u anlat bana sevgilim,
Karadeniz’den başla mesela. İçine Anadolu Kavağı kat biraz, Beykoz’da olsun tadımlık. Hisarlarda tarih yazalım yeniden, Götür beni Kanlıca’ya, Ortaköy’de mola verelim bira içimlik. Üsküdar olsun yanımızda gizemleriyle, Güneşi batır Salacak’ta. Uzaktan bakalım ihanetler sarayına, Unutmaya çalışalım Vatana ihanet eden Osmanı’ları Yada Bahçevanına dikeni batırıp kalbine ok atan gülleri. Beşiktaş’a geçelim oradan, Karaköy’e yürüyelim Balık ekmek yiyelim Haliç’te ya da, Köprü altında Topkapı’dan bakalım Körler ülkesine; Kadıköy, Bostancı, Küçükyalı’ya El sallayalım Kız Kulesi’ne Gelip geçen vapurlara İstanbul’da yaşıyanlara..... Sevgilimi anlat bana İstanbul. Saçlarından başla mesela; Kısa kesilsin kimi zaman Omuzlarına dökülmüş olsun istersen Gözleri ile gülüşünden bahset azıcık, Dudak büküşü gelsin gözlerimin önüne Hatta omuz sallasın şımarıkca hayır diyerek Nazlanmasından bahset bana Beğenmesin aldığım hediyeleri Yenilerini beklesin Erişilmez sevgiliyi anlat bana Artsın özlemim her kelimede Bir yanda sen, ISTANBUL Bir yanda o, Sevgili Sardınız beni SEVDANIZLA NA 23 Şubat 2006 |