AŞK
Aşk değil mi kâinatın yaradılış hammaddesi?
Gönülleri yakıp yıkar, katresinin bir katresi. Aşkla doğar ay geceye, aşkla düşer söz heceye, Her doğan gün yeni umut, her çözümsüz bilmeceye… Düştüğü her gönül korda, allak bullaktır hayatlar; Umurunda olmaz dünya, ne saraylar, ne de yatlar. Varlığı da yokluğu da her haliyle yakar canı; Hasretle beslenir, büyür; yokluğu dondurur kanı. Sevdiğine şarkı söyler, renkli giysilerle Çigan; Ney de nefes, sazda teldir, gönülde feryadı figan. O gıdadan tat tadanlar, gece gündüz sarhoşturlar. Sonu olmayan sahili tek başına sarhoş turlar. Hasret yangınında güneş, dağlar efkâr kızılıdır; Yaşadığı her bir sevda kaderinde yazılıdır. Aşk kimine mutlu akşam, kimine kara ferdadır. O ne nurdur kalbe doğan, o en coşkulu sevdadır. Sen de güzelsin sevgili, yaşattığın aşk da güzel. Sen mercekli gözler ile baktığım yer bize özel. Hasret devasa bir yangın, sevgiyi besleyen gıda; Bu yangınla sınamasın yorgun aşıkları Huda! Coşari der, yürek gerek; sevdayı taşımak için. Aşk lütuftur insanlara, insanca yaşamak için. İbrahim COŞAR |