KARADELİK
yıldızlar tararım saçlarında
dökülürler birer birer eteklerine duman sarar karanlığı ağır kokulu bacalardan mermileşen yeşil gözlü ledler deler geçer çelik teller çevreler düşünceleri ay ışığını gölgeleyen bulutlara martı çığlıkları tüner *** ıslağa doymuş çarşaflar dolanır bacaklarına kurak hayaller kurarsın karanlığın yokluk sınırında sancılanır yanar göğüs kafesin bir bıçak ilerler kürek kemiğinin altından derine daha derine *** ulaşılmazlarda karadelikler ararım saçlarında yıldızlarımı emen karadelikler bir başıma karanlıkta bir başıma yanaklarını okşarım *** uzaklarda bir sevilen var mı şimdi var mı- ağlar mı- yanar mı şimdi olsaydı sevilmek olsaydı özlenmek olsaydı olsaydı serin buseler konardı dudaklara kobranın çatal dili gezinirdi ağız boşluklarında öküzler çiğner- düvenin çakmaktaşları yırtardı karadeliklerden kurtulan bir yıldız düşer de tınazın tepesine harman yerine dönerdi sevda aleve dönerdi harman yeri anlıktır ateş anlıktır acı sevda….hamlık mı- pişmanlık mı… sevda. erir hesapların- erir kaprislerin potasında heba olur gider- alemin ortasında ne kalır - ne kalır geri *** neler neler kalır geri Sicilya, Şubat 2008 |
tutarsızlıktır
rastlamaya gör kişiliksize
sevda hamlıktır
pişmanlıktır
rastlamaya gör hissize
Saygılarımla
Müsadenizle tarafından 4/24/2008 10:51:01 PM zamanında düzenlenmiştir.