Tekeden Yaylaya Yörük Kızlar
TEKEDEN YAYLAYA YÖRÜK KIZLARI
Eğrilcek özü, gelincik dağının Çadır sitilidir Yörük kızları Cenneti alâ’da gönül bağının Seherde yelidir Yörük kızları Yaz olur tekeden yaylaya göçer Şaşı bakan gözün kaşını biçer Çiçeklere selâm vererek geçer Mizanın milidir Yörük kızları Yaylayan çıkan bu Yörük kızları Şaşana kılavuz bu yıldızları İstismar edecek, his hırsızları Ateşin delidir Yörük kızları Sorkun yaylasında sağıyor südü Emine durgadın fazilet dudu Birbirinden güzel hepsinin adı Sabâ’nın gülüdür Yörük kızları Heyler develeri güder koyunu O bilmiyor hevâ heves huyunu Oğlakla, kuzuyla oynar oyunu Baharın selidir Yörük kızları Göçün çeyizini hazırlar dünden Tülü maya deve çekilir önden Kurulduğu havud tabii yünden Yaylanın belidir Yörük kızları Yaylaya varınca çadırı kurar Ayağa takılan çer çöpü kırar Kendi yarasını kendisi sarar Tabâbet elidir Yörük kızları Su diyene ikrâm eder ayran Müsafir olanlar kalır hayranı Lâle sümbül çadırının her yanı Meryem misâlidir Yörük kızları Güz gelince tıplar pılı pırtıyı Ka’le almaz eksi ile artıyı İyi bilir ölçü ile tartıyı Terâzi milidir Yörük kızları Yayladan tekeye göç etmek için Sökün çadırları sürüyü seçin Toplanan eşyalar yüklenen göçün Esas amilidir Yörük kızları Koyun sürüsü otlayıp yayılır Yayladaki yurdu, yerinde kalır Besmeleyle koyar Bemeleyl’ alır Sümeyye hâlidir Yörük kızları Koyunlar önünde peşinde deve Kirman eğirerekten seve seve Tekeye inip de girince eve Dînde Şamilidir Yörük kızları İSLÂMİ: el kırık, sağır ve amâ Hayâ, İffeti, İsmet, edeb bu amma Kelâmsız,kötürüm ayak muammâ Züleyha dilidir Yörük kızları |