Akşamdan sabaha
Yaşamın yangınlarından,
Boş bırakılmış beyinlerin yargılarından, Nasibi alarak; Çirkin yorgunluklarla, Nasırlı ayaklarla, Kokulu elbiselerle, Bitkin akşamı bitirelim. İnsanlığımızın dilini yutalım; O asil aksanı yitirelim. Kapıyı pencereyi örtüp, Duvarları söküp, Fukara soğuklarda; Eğrilip, bükülüp, Ciğerlerimizi öksürüp, Aynalarımızı öpüp, Avazımız çıktığı kadar susalım. Geriye ne kaldıysa sabaha, Yaslı uğurlayalım, Vicdanımızı; Duygularımızın misafir odasında ağırlarken; Asılı bulalım. Sabaha; Gidişattan, tasalı bir kafa bırakmayı unutalım, Her şey güzel olacak diye umup, Uyuyalım, unutalım. |