Merdivenler
Ta en karanlığa, yukarılardan,
Krallıklardan, yoksulluktan iğrenerek, Dönemeçlerden sıyrılarak, Süpürülmüş, silinmiş basamaklardan, Çamurla, çöple harmanlanıp savrularak; Koskoca binaların süslü boyaları, Gökyüzüne uzanan camları, Gözlerde parlayarak, Süslü bir şekilde hapsetmiş içine insanları, Pencerelerinde ağlasınlar diye, Gözyaşı sıcaklığında her şey. Alçaldıkça yükseklerden, İçkili teraslar, Çam dipleri, Zina kokulu gizlilik, Kazara yıkılan gelecekler, Yalnızlığın kuytuluğunda, Edebi bir intihar, Koşuşturan uzuvlar, Ebedi bir ölüm haberi, Hıçkırıklar. Sallandıkça aşağılara, Basamaklar; Balkonların şömineleri, Balkonların kahvaltıları, keyifleri, Balkonların iplerinde, Hayatı kapkaranlık bir ihtiyarın, Beyaz atleti, Balkon iplerinin suçlu bulunduğu; Bir intihar cinayeti. Aşağılarda da yukarılarda da; Bahaneler alt üst olsun diye, Her basamağa erişmiş ezan sesi. Yamaları dökülen, rutubetli duvarlar, Sıvasız, perdesiz, penceresiz, Bir harabe ki; Sessiz, kimsesiz, Akıntısız müstakiller, Çatısız evler, Geçinme derdi hâl olsa yâ: Takıntısız fakirler, Ta karanlığa, yukarılardan, Süzülen merdivenler. |