ey sevgili
Vuslatı senin yüreğinde,
Yaşamaya geliyorum sevinçle… Sana geliyorum gece karanlığında. Koşuyorum nefes nefese umut topraklarında. Avuçlarımda özenle tuttuğum sakladığım bir tek, " Sevdamızın " güneşini ekerek... Vuslat kelimelerini tozlu raflardan indirip tek tek, Sana geliyorum kalbimin sesini dinleyerek. Biliyorum ki avuçlarında hasretin alazları yanıyor. Vuslatın kelimeleri yüreğinde külleniyor. Bekle beni sevgili, üzme yüreğini. Avuç içlerindeki kör olası alaz yangınları, Islak kirpiklerimle söndürmeye geliyorum. Gece karanlığında şafak vaktine koşuyorum, Derin uçurumları aşıyorum. Sevgili ey sevgili gözlerin " gelecek mi acaba diye " beklerken, Perdenin arkasında, gözyaşıyla ıslanmasın. Ben güllerin gülümsediği şafak vaktinde, Saçlarına süzüleceğim geleceğim sessizce. Okşayacağım ipeksi tenini, Hissedeceksin nefesimi. Vakit çoktan gece yarısını geçmiş olmalı, Senin olduğun yerde değil mi?.. Haydi, uyutamasan da hasreti yüreğinde, Ne olur gözlerini kapa, Gökyüzündeki parlak yıldızlara sevgili... Yaklaştı gün doğumu vakti, Bak şimdi ufuk noktasına, Ulaştım nefes nefese neredeyse sana. Beni görünce kuşluk vakti uzaktan, Yüzündeki hüzün bulutlarını bir bir topla. Kaldır at yüreğinden, bir tane bırakma. Ve ölüm uykusuna dalmış " vuslat " türkülerini, Sil artık inci tanesi ıslak kirpiklerinden. Bak çağırdın geldim, Beni yalnız bıraktığın topraklardan... Diktiğin beyaz güllerden getirdim, Kokla ben diye istersen bir tanem… 10.01.2017 03.00 – İZMİR (2) Ömer Sabri Kurşun |
Yaklaştı gün doğumu vakti,
Bak şimdi ufuk noktasına,
Ulaştım nefes nefese neredeyse sana.
Beni görünce kuşluk vakti uzaktan,
Yüzündeki hüzün bulutlarını bir bir topla.
Kaldır at yüreğinden, bir tane bırakma.
Ve ölüm uykusuna dalmış " vuslat " türkülerini,
Sil artık inci tanesi ıslak kirpiklerinden.
Bak çağırdın geldim,
Beni yalnız bıraktığın topraklardan...
Diktiğin beyaz güllerden getirdim,
Kokla ben diye istersen bir tanem…
yüreğine ve gönlüne sağlık...gönlün sesi daim olsun dost şair....