KIRMIZI ŞAPKALI KIZ...
Bir tutam yoksunluk yine yüreğin ihlali;
Bir nota bir rota, raptiyelediğim yalnızlık Göğüs yakama; Andan da kopuğum epeydir, Hele ki reşit kıldığım bir rahlede dokunuşu sevdanın Nasıl da nüktedan bir tını, Feveranı yüreğin en ılık şarkı, Tutukluyum akabinde Ve hayli tutarsız, O kara izlekte, Şu metruk yürekte, Kopup gelen sancıları, Devingen mahiyette terk edilmişliğin sancısı adeta Tüm buhran hele ki o vazgeçişlerim… İşte bu yüzden sevdalıyım ben hem de ezelden, Konuşlu olduğum hangi titrek gölge ise, Kaybolmuşluğumun da miladı adeta Kaygan zeminde, Rahvan bir terennümde, Islık çalan isyanlarım; Kaçıp da kovalandığım bir masal, Kırmızı şapkamdan ibaret tüm siluetim, Biraz da ırak gözlerden, Elinde baston yaşlı kurdun ifşası adeta bunca isyan Ve bunca riya. Korkmalıyım belki de yine de hâşâ, Tanrım: Sadece gıyabında hükümlüyüm Haricinde tek müridi yüreğin Yine sevginin tezahüründe yalıtılmış olsam da Gönülde saklı tuttuğum sanrılarım; Yere göğe koyamazken sevdiklerimi Nasıl da meşakkatli boş vermişliklerim: Az sonra kopacak olsa da kıyamet Ben hepten ölü bir imgeyim, O can pazarında şiirlerin, Ellerim buz gibi soğuk Bakışlarında şeytani şehvet kimi Kara lehçelerin. Tek tesellim yine sandığımda saklı umutlarım: Sandığımdan da çok öte bir isyan Feveranları gömülü ümitlerin, Sonrasını bilmediğim bir rüyadan uyanmasam keşke Ve anmasam asla ölümün adını, Sanır mısın ki tek tutuklu lehçeyim İsyan pazarında beşerin, Yeter ki teğet geçsin şu bitmek bilmez hüzün. |
Şiir de güzeldi.
Kutluyorum.