sen ağlama...aldığım her nefes bir azap şimdilerde tutunabildiğim her dal kadar çıplak ve mevsimsizim… pınarlarım kurudu ağlayamıyorum ve sen kıyamadığım sen de ağlama artık zaten düşürme yıldızlarını gece yüklü gözlerinden düğüm düğüm olsa da dilindeki bulutlar şiir ol sağanaklarında dökül mevsimsizliğime hece hece kalemden ağır gelse de adım dudaklarında sen yine de şehrim semalarında süzül perim ve şarkı ol kanatlarında bırak her sabah konsun yine kuşlar pencerene bırak değsin yine güneş tenine gece sinen tül perdene ve sen bir yudum çay niyetine bin yudum şiir demle içelim dize dize, içelim bize unutma ki sen güneş yansımasısın gözlerime her ne kadar anılar derin çizgiler bıraksa da yüzünde acısa da dört yanın çaresizce, ağlayamasan da sessizce kapa gözlerini ve dokun gölgelerime ışığının izinde ateş olup yansa da gece içinde kabuslardan sıçrayarak sarılsan da gündüze mürekkebi donsa, nabzı atamasa da kaleminin sen yine de sıkıca tut şiirlerini elinden üşümesin dizelerin ölüm, noktasında beyaz bir ışıktır yaşamak, senin yansımanda güneş, son nefese kadar da ruhumuza eştir dünya dönüyor elbet ve döndüğü sürece de dönmek var, ölmek yok… ilhanaşıcıaralıkikibinonaltı |