Evvel Zaman İçindeEvvel zaman içinde, zaman havan içinde, Zamanı öğütmüşler,tarih duman içinde, Masallarda aç yokmuş;herkesin karnı tokmuş. Lafla karınlar doymuş; dipsiz ambar içinde. Bir varmış, bir yokmuşla, Hayallerle, düşlerle, Biraz renklensin diye, masal böyle başlarmış… Deve tellal olur da ,pire berber olmaz mı ? Lafla tıraş edermiş, sinekler kaysın diye. Ninemin beşiğini sallamadım desem de, Kimse bana inanmaz, duyanlar çok kızardı. Kabrini kollamaya mezarlığa gittim de, Namı , şanı yanında taşları da kayıptı. Belli ki bir yoksulla, onu da paylaşmıştı. Masallar başka, başka; Gerçekler çok başkaydı ! Yerine servi dikip, rüzgarlara adadım… O günün sonrasında, Olur olmaz her yerde, Gökten düşen üç elmadan birini; Ve masalların mutlu bitişini sorguladım. Masalcının tek başına , Bir elmayı alışını da… Diğer iki elmayı Size, bize Koca ülkeye Bölüştüremedim! “ O’nun hissesine bir elma düşer mi ?” dedim. “Aldırma, alt tarafı masal ” deyip, Üst tarafını geçiştirdiler. Çocuklukta o masallarla uyudum ! Koskoca adamlardan, Şimdi yeni masallar dinliyorum. Ninemin servilerinden uzun… Rüzgarda beşik gibi sallanıyorlar… Halit Özdüzen |