NârI ile Nûru Arasındayız
DÜNYÂ DA ŞU ÜÇ ŞEYİ YAPMAK SON DERECE ZORDUR;
1- Fakir iken cömertlik yapmak 2- Zengin iken dünyâ metâı sevgisini kâlbine koymamak 3- Şerrinden korkulan adama karşı doğruyu söylemek NÂRI İLE NÛRU ARASINDAYIZ Elif- Ye’ye kadar bilirim diyen Söyle; Besmelenin neresindeyiz? Mihrab da cübbeyle kippayı giyen De hele; kimlerin töresindeyiz? Bilmeği maharet sanmayın sakın Öğrenmek çün önce ene’yi yakın Hızır ile Mûsâ Nebî’ye bakın Biz; Zahirle bâtın küresindeyiz Sohbet edip uhabbete başlayız Bu meyânda anasırı boşlarız Neden cehâletle ben’i taşlarız? Mahal’li imtihan sırasındayız Beşer için imân, dînde Kur’ân da Teknik fizik, kimya, fende Kur’ân da Sekiz vecheye tek yönde Kurân da Nârı ile Nûru arasındayız Esrârı ilâhi mukatta’ada Boğulursun ilerlersen daha da Üçün ikincisiydi mağarada Sıddîk-ı ekberin çırasındayız Güçlü benim derken putlara tapan Münkir iken bir anda oğlu çapan! Olunca Tavafı; açıktan yapan Ömer’ül faruk’un şîrâsındayız Resûlü Kibriyâ, duyandan derdim Üç kızım olsaydı bilin ki verdim Dul kalan damada, dediğin gördüm Osman’ı zinnûreyn merâsındayız İlim şehrimizin kapısı, beli O şehrin elinde bağlıydı eli Zübde-i evliyâların eweli Âli ibni Talib: ferâs’ındayız Üstüne taş konup ezâ edilen Ayakları elleri bağlı iken Her nefeste Âllâhü ekber diyen Bilâl-i Habeşi harâsındayız Namı yâdedilir dâimâ dînde Kazdığı hendeğin eşi yok sinde Zulmün boğan o hendeğin içinde Selmân-ı Fârîs’i kurasındayız HİRA’ da alınca tebliğ emiri Eriyverdi Ebû cehil demiri İSLÂMİ’nin dû âlemde amiri Resûlü zişânın turâsındayız |