YAZIKTIR ÖMRÜMEAlçaklı, yüksekli hiç uçamadım; Yazıktır beyhude uçan ömrüme. Alıcı kuşlardan hep kaçamadım, Yazıktır elimden kaçan ömrüme. Hep aldatanlara kucak açmışım, Tohum bozan yere ekip saçmışım, Bir saf dost bulduysam geri kaçmışım, Yazıktır keşkeyle geçen ömrüme. Ne bayram, ne düğün ufkumu açtı; Bilmeyenler sandı toplumdan kaçtı, Doyumsuz insanlar kuş gibi uçtu, Yazıktır hep diken biçen ömrüme. Arsızca soframa gelip kondular, Kalan kabuğumu kolay yondular, Abdestli ellerle zehir sundular, Yazıktır hep ağı içen ömrüme. Tek başıma dönüp durdum düzlükte, Bahar, yaz görmeden kaldım güzlükte; Bir can dost aradım kuru sazlıkta, Yazıktır canavar seçen ömrüme. Dost diye yılanı cebime koydum, Kendi ellerimle böğrümü oydum, Şaşkın Dursuni’yim güneşte buydum, Yazıktır mevsimsiz göçen ömrüme. Dursun Yeşil –2008 |
İyi günler dilerim değerli üstadım