SAHRA'YA MEKTUPLAR 5(FİNAL)
Canım Sahram,
Hasretlik acısına kalbim yenik düştü Bir hastanenin acilindeyim şu anda… Elimde resmin Gözlerimse tavanda… Dilimde kelimeyi şahadet Hayalinse karşımda… Şeytan mısın melek misin bilmiyorum ya? Sana hasret gidiyorum bu dünyadan… Üç beş doktor birikmişler başıma Birbirlerine bakıp zavallım gençmiş diyorlar… Biri eliyle üç diğeri beşi işaret ediyor… Üç gün sonraysa bayram… Ölümü bekliyorum Düğünü bekler gibi… Bu bayram sensizlik acısı çökmeyecek içime Bu bayram hasretinden çaresiz kalmayacağım… İlk defa bu bayram ağlamayacağım… Korkmuyorum ölümden Ölümden korkmuyorum Sahra’m Sensizlikten kortluğum kadar… Ölüm son değildir inananlara Yeni bir hayatın başlangıcıdır… Beklide o hayatta sen varsın Kavuşmak artık mahşerde… Seni çok seviyorum sahra’m Bu can bu bedenle senin sevginle ayrılıyor Hasretinden yanarak… Sana iyi bayramlar gülüm Sana iyi bayramlar… Gözlerinden aniden yaşlar düşerse sebepsizce Bil ki o an topraktayım… Canım Sahra’m Koma halindeyim şu anda Sensiz senli hayaller görüyorum yarı karanlık… Yoğun bakım diyorlar adına Her yanım kablo… Sen diye atan hücrelerime iğneler saplı… Adın dökülüyor dudaklarımdan Hasret kokan cümlelerle… Sahra’m Gel ne olursun Gel diyorum… Gök sanki o anda üzerime düşüyor… Kutup soğuğunda donuyor bedenim… Ölüm hali soğuk Tıpkı yokluğun gibi… Doktorlar Sahra kimse onu bulun diyorlar Son arzusu Son isteği adamın… Yok diyorlar öyle biri Yok… Nerden bilecekler gülüm Bir benim beynimde, bir senin beyninde Birde Allah biliyor… Son nefesimde ne geliyor aklıma biliyor musun aşkım? Hani son konuşmamızda demiştin ya ağlayarak Bilsem ki ölümüm olacak senin için düşeceğim yollara… Belki düştün yollara Belki daha vakit var… Benimse ömrün vefa etmedi Affet gülüm Affet… Elveda dünyam… Elveda Sahra’m… Yılmaz Çelik Not: Şiir ve anlatılanlar kurgudan ibarettir |