acının tarifi yok
susmazdı benim öğretmenim susmazdı bu kadar
sanki sesini duyar gibi oluyorum şöyle bir bak semaya, bak, güneşe, etrafa haydi gülümse hayata çiçeklenmiş bir kalpte, hayatı ara kaybedecek bir günümüz bile yok artık sakin, duyulmasın ve uzaklaşsın bizden, kederler kaybolsun, karanlıkları yarıp gelen çığlıklar ah annem, Halep’te yıldızlar kararmış Beşiktaş’ta toprak sulanmış kana kana iyiyim diyemiyorum, sarardı gönlüm yine çöktü karanlıklar, koca bir şehrin üstüne şehir çöküntü ikliminde hayalet deryası her gün ölümü soluyan, kan terleyen şehir Halep karanlıklar dolaşıyor şehrin ıssız sokaklarında hiç susmuyor sesleri, titreyen kalplerin ölüme el sallıyor masum bebeler ……………….. acının tarifi yok mu, dersin? ya da gözyaşı mutluluk mu? Sence yerlerinden kopup gelen damlalar nerelere kanat çırpar? bilir misin? ya Beşiktaş’taki gencecik gül fidanlar Unutma; Halep’te katliam var uyuma Müslüman, duaya dursun eller hepsi parçalanan bizim yürekler hepsi toprağa serpilen kanlı güller acının tarifi yok hicrana ninni söyler türküler haydi dursun semaya kaldır ellerini dua etsin mahzun kırık gönüller umarım yeniden filizlenir yürekten kopup gelenler ümitler... yırtar karanlıkları sıyrılır perdeler dua vakti... boş çevrilmez inşallah semaya uzanan mahzun gönüller yusuf erdoğan |