ÇARŞINA PAZAR...
Aslan kafesinde yatardı gönlüm, parmak kadar kuşa döndüm,
Palaz’landım aşkından, sandım ki ateş de açan güldüm... Bir kor oldum, bir buz’dan dağ, eridim mi yandım mı.? Bir hoş oldum.! Ateşim fer’siz hâlim bîtap, kadim bir yanardağ misali söndüm... Bir kalp bir tesadüf yüzünden yıkılmaz.! Küçük artçılarla sarsılmaz..! Ortada bir sebep olur, bir ateş durup dururken hâr’lanıp yanmaz..! Onun da bir sebebi var, sebepsiz sevgi derlenip dürülmez..! Kibir de gururda değil, sevginde inat olsaydın..! Hatır böyle kolay devrilmez..! İnan ki aşk senin kokun’du... Sev,çok sev beni diyordun,heyhat,kokunda seninle gitti.! Giden gitti,yakamozlar seninle bitti,mutluluk tek tek gitti,acıların gelişi çift’ti...! Yan yana olamadık,oysa şartlar eşitti,yana yana aşkın ateşi,seni de beni de eritti... Mutluluk halim tez süre de bitti,senin nezdinde bu sevda,belki bir kehle,belki parazitti..! Sordun mu hiç kendine.? Ne yapar ne yazar, pota’da eriyip gider mi azar azar...! Senden arta kalan günlerim ancak, Pendik sahilinde martılar’la âh-u zar... Şimdi güzel yüzün,elmacık kemiklerin,ateş gözlerin,pembe hayaller gibi tozar... Sen de istemedin bu ayrılığı,ama şartlar işte,şimdi bana yalnızlık... Senin de Çarşına pazar...! ALİ İhsan ULUSAM 22 MART 2016 Dalaman/MUĞLA C.İ.K |