YAMAN ÇELİŞKİ
Hak mıdır? Batıl mı? Siz karar verin
Günahın tacıyla buluşmuşuz biz!.. Şeytan içimize, kök atmış derin Günaha girmeye alışmışız biz… Atın izi, it izine, karışmış Ömür denen, adaletsiz, yarışmış İnsanlığa, yakışansa, barışmış Tavizler vermeye alışmışız biz.. Edep ile ar duvarı, çürümüş Âdemoğlu günahlara yürümüş Şirke batıyorken Allah korumuş Özenti sermeye alışmışız biz… Hayat felsefesi, hep hurda hile Yalan girdi, doğru söyleyen dile Her söze inandık, bak bile bile Yanlışı görmeye alışmışız biz… Tiryakisi olduk elin yabanın Varlığı kalmadı evde babanın Koyuna hükmü yok dağda çobanın Atayı kırmaya alışmışız biz… Sevda yarışında şehvete gebe Seviyoruz diye girdik bir harbe Gönülden gönüle, kalplerden kalbe Bir duvar örmeye alışmışız biz… Sende gör gerçeği, biraz düşün de Vatan millet dedik aklı başında Kimler vatansever? Türk’ün dışında Gafile sormaya alışmışız biz… Kölesi gibiyiz şu Avrupa’nın Bereketi kaçmış tarla tapanın Yanına kâr kaldı, yanlış yapanın Hak hukuk sürmeye alışmışız biz… Haram lokmaları, karna aşırdık Dolmayan bardağı, bulduk taşırdık Gerçek karşısında nasıl şaşırdık Doğruyu yermeye alışmışız biz… Allah’tan korkmadan, böyle dum duma Elin oğlu böyle döndürür muma Sanki helal gibi alıyor kuma Hep leke vurmaya alışmışız biz… Bir köçek misali derdi oynaşta Kalleşçedir işi, bütün uğraşta Düşmandan dost olmaz, çetin savaşta Cepheyi yarmaya alışmışız biz… Hamlık ateşinin yanıp közünde Kılavuzluk ettik, ayak izinde Mürşidin, dervişin güzel sözünde Kemale ermeye alışmışız biz… Nicedir halimiz, bir soran var mı? Varlığımız yalan dünyaya dar mı? Adil bir ortamda yaşamak zor mu? Menzile varmaya alışmışız biz… Vefayı yürekten keser budayıp Düşmeden var mıdır? Özünde kayıp Olmayacak şeye, bir âmin deyip Hayaller kurmaya alışmışız biz… 24. 02. 2016 Tapan: tarlaya atılan tohumu örtmek için gezdirilen, ağaçtan geniş araç, sürgü. Mürşit: eğiten, aydınlatan, yol gösteren Derviş: gönül adamı, yoksul |