şiir papyonu
Az once Atilla ilhan’nin bir şiiri okundu yanimda
Ben seni neden mi sevdim diye basliyordu şiir gerisine sorma zaten dinleyemedim yine aklim sana dustu. Peki ben neden seviyorum seni hiç düşündün mü... Ben mi ben hiç düşünmedim . Bildiğim tek şey sevdiğimdimdi. Ne olursa olsunlarla kabullendiğim , yüreğimden ayaklarima kadar yukselen ölü tabutlar memleketinde yaşayan sevgini ... kalbimin hiç bilmediğim yollarindan koca bir ordu gecmis gibi bırakilan işgalin ayak izleri sonra kalbimin kiyilarina vurmus bir üzüntüler silsilesi ve bir affedişin medceziri. Kalbe geçişine izin vermeyen gurur hücreleri yaninda sindirime yardimci bir tuz birikintisi. İçimde tsunami olurken yüzüme vuran mimiksiz bir sicak su nehiri ve orada yürüyen bir kayikçi paltosu gibi. İcimde oluşan anomaliler zelzelesinin kabullenişi. Dıs dunyadan bağimsiz duygularimin rüzgarina kapilmadan birşeyler yapma isteği vardi, aslinda bir kahve bile içmeye güçsüzleşen ellerimi seyretmeyi birakip bir oruç tutmaliydim bu gece. Öğutene kadar uyumalidim ve izlemeliydim gururumun komadaki seyredisini. Kisa bir sonra sana yaklasan bir doktorlar tarikatina güvenip uyanişina dua etmeliydim. Ve devletlesneliydim tanriya. Sonra çikmaliydim içimden dışıma ve az önce katletmeyi düşündüğüm ağaca sarılmalıydım çekmelidim onu tenimin tüm organlarindan içeri belki biraz ağaç kokusu dolaşsa alyuvarlarin yaninda kendime gelirdim. Tüm bunlari düşünmeyi birakip az ilerde takilacağim su birikintisine dikkat etmeliydim Izlemeliydim saçlarimin yağmur dansini. Kendimi gökyüzünün armağani olan bir taşa gömmeliydim ve yaşamalıydim orada kendi sehrimi. diger dünyaya dönmemek için bir köprü kurmaliydim ve bir sen yaratmaliydim. hasta ziyareti kisa olurmus diyip uzansaydi ayaklarina çikarsaydi eylülü oradan sonra onu armağan edip gitseydi bilincimin sokak sonundan bir ceset yasasaydi nefesinde ve üfleseydi tanriya şiir papyonu, giydirseydi kendini götürseydi bir baloya ve kussaydi tüm üzüntülerini yeni alinmis takim elbiseli adama.sdikkat etmeliydim Izlemeliydim saçlarimin yağmur dansini. Kendimi gökyüzünün armağani olan bir taşa gömmeliydim ve yaşamaloydim orada kendi sehrimi.diger dünyaya dönmemek için bir köprü kurmaliydim ve bir sen yaratmaliydim. hasta ziyareti kisa olurmus diyip uzansaydi ayaklarina çikarsaydi eylülü oradan sonra onu armağan edip gitseydi bilincimin sokak sonundan ve bir ceset yasasaydi nefesinde ve üfleseydi tanriya şiir papyonu,giydirseydi kendini götürseydi bir baloya ve kussaydi tüm üzüntülerini yeni alinmis takim elbiseli adama.sonra mi sonra tüm bunlari bir kenara birakip kabullenmeliydim seni sevdigimi ve alkis tutmaliydim masal kahramanlarina. sonra mi sonra tüm bunlari bir kenara birakip kabullenmeliydim seni sevdigimi ve alkis tutmaliydim masal kahramanlarina. |