UYUYAKALMIŞ GİBİ
Gözlerinde hüzün sarmalı bir kedinin
soğumaya yüz tutmuş bir kucakta yumuşak bir sevgi arayışı, sessiz hayaller içinde sırnaş dolaş Duyumsamaktan bile uzak yayılan simit kokusunu, kıpırtısız bir yüz ifadesine sinmiş tadımsızlığın hazımsız öfkesi Açık unutulmuş bir kitabın Belli belirsiz esen rüzgara oynaş Haşırdayan sayfaları Çöl ıssızlığında kaybolan ayak izleri gibi mürekkebi silik bir mektup, sıyrılıp kitap arasından rüzgarla savrulup sürüklenen Üflenip sönmüş bir mum gibi heybeti kendinde erimiş, unutulmuş zamanlar dökülmüş yapraklar gibi cansız, solgun, kokusuz İki yana dizili harap evler dar ve taşlı yollara bakan sokaklarda boyasız yıkık bacalar, ışıksız odalardan pencerelere taşan gölgeler - Ve kapı önünde gözleri yumuk bir ihtiyar - Karmakarışık bir yaşanmışlığın sona erdiğinden habersiz, sahilde terk edilmiş hurdahaş bir sandal gibi sessiz çırpınışlardan yorgun kendinden bezgin, düşkün kasılmış bir beden dili Uyuyakalmış gibi... Mustafa Fahlioğulları - Ekim 2016 Mersin |
Çok Beğendim…
………………………………………. Saygı ve Selamlar…