Sahte Müslümanlar...
Sahte Müslümanlar,
Paslı kilitleri vurdular yarına dair umutlarıma Kezzap döktüler aşk bahçemdeki sevda fidanlarıma Aldım kağıt ile kesik uçlu kalemi elime, Acınacak hal ve ahvalimi yazdım dostlarıma. Sahte Müslümanlar, Düşüncelerimi aldılar rehin, Halden anlamaz karnı tok zengin. Karanlık çıkmazlara girmişim, Sararmış solmaz betim benzim. Sahte Müslümanlar, Sapladılar körelmiş hançerleri yüreğime. Ağıları kattılar helal aşıma ekmeğime. Taşı tutsaydım suyunu çıkarırdım, Hiç mi hiç saygı duymadılar emeğime. Sahte Müslümanlar, Yirmilik çivileri çaktılar seven gönlüme. Baykuşları kondurdular Muhammedi gülüme. Ben visal özlemiyle yanıp tutuşurken, Firak şerbetini içirdiler aşkımı şakıyan bülbülüme. Sahte Müslümanlar, Rahmani aşk ve şevkimi dumura uğrattılar. Menfaat uğruna beni kahpece arkamdan vurdular. Rolünü çok mükemmel yapan bir artist gibi, En muhkem gönül köprülerimi mahirce yıktılar. Sahte Müslümanlar, Güzelliğe ve iyiliğe giden yollarıma tuzak kurdular Beni hısımlardan değil hasımlarımdan sordular. Ya göründüğüm gibi ya da olduğum gibi göründüğüm için, Bu üç günlük fani dünyada hayatımdan soğuttular. Sahte Müslümanlar, Beni bana küstürüp, içten gülmelere hasret bıraktılar. Pınar olup gönül bahçeme boz bulanık aktılar. Muhabbet dolusu samimi bakışlarla değil, Husumet ve öfkeyle celalli ve haşin baktılar. Sahte Müslümanlar, Alt üst ettiler güzel düşünce ve duygularımı. Çaldırdılar bana insanlıktan çıkmışların kapılarını. Bir parça kuru ekmek ile mutlu olurken, Şimdi nimetler içinde arar oldum mutlulukları 21/ kasım/ 2016 |