ŞAİR VE SEVDASırf tende yaşanan aşk, kör kalplere mahsustur, Gerçek sevdâ, şairin yüreğinde mahpustur. Her an vuslat mümkünse, o aşkta şiir olmaz, Telezzüz-ü muhabbet, hasretlerde mahfuzdur. Ünal Beşkese ___________________________- mahpus: hapsedilmiş, tutsak telezzüz-ü muhahabbet: sevdadan tat almak mahfuz. saklı, korunmuş |
İmkansız bir aşk ise yaşanan, kalemin işi zordur. Beyin ve kalbin hızına yetişebilmek için en etkili cümleleri bulup yazmak ve şairin acısını dindirmek için çırpınıp durur. Kalemin işini kolaylaştırmak için şair, o güne dek yazılmamış cümleler aramaya başlar. Denk geldiğimiz o harika şiirler, bu zor süreçlerde yazılır.
Yaşanması mümkün bir aşk da şiire çok yakışır ve okuması hoştur. Sıkıntı ve acısı çok değilse kalem de kendisini çok yormadan kağıt üzerinde dolaşırken sıradan cümleler yazar genellikle.
Yaşanan aşk, şairin elinde olmadan bitmişse ve halen tazeliğini koruyorsa; kalem için en zor zamanlar başlamıştır. Beyinde dolaşan hatıralar, özlem rüzgarları ile yüreği vurmaya başladığında; eller, titremeye başlar. Gerçeği anlatan harfler bir anda dağılır, beynin toz duman olmuş odalarına. Nerede duygusal ve acılı harf varsa onlar alır kontrolü ele.
Kalemi sarar her biri hızlı bir biçimde. Dünya yıkılıyor mesajı verir bir yandan, kalp. Şair, hiç olmadığı kadar hazırdır, yazmaya. Ölüme yaklaştığını düşünen nefes, teklemeye başlamıştır. Şairin en iyi dostu olan kalem, başlar çalışmaya. Ya bu şiir yazılacaktır, ya da son nefes verilecek. Kurulmamış ve okunmamış en güzel satırlar, koşar yardıma. Yaşanan acıyı dindirecek, o en özgün ve cesur satırlar en etkili bir biçimde yazılmaya başladığında; şiirle birlikte aşk da tamamlanmaya başlar aslında.
Aşk, en yalın haliyle resmedilince şiir tablosunda, şair nefes almaya başlar yeniden. Kalem, yorulup dinlenmeye çekildiğinde, yaşanan güzel duygular için şükredilmeye başlanmıştır sessizce. Ne kadar acı verirse versin, değmiştir hepsine.
Saygılarımla.