4
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1114
Okunma
Neler gördü neler; gördüğün tarla!
Ekmeye biçmeye geldi kimisi.
Selamsız, destursuz; hem de katarla
Yemeye içmeye geldi kimisi.
Bazısı berbattı, bazı şahane
Kadere çatmaya boldu bahane
Belki de zaman mey; hayat meyhane
Kendinden geçmeye geldi kimisi!
Olmadı, olamaz kimseye kastım
Kimine neşeydim, kimine yastım
Sevgiyle herkesi bağrıma bastım
Döküp de saçmaya geldi kimisi.
Doğduğu, doyduğu sinemi soyup
Doğama kendince kurallar koyup
Üstümde yatarken altımı oyup
Hep gedik açmaya geldi kimisi!
Kadrimi bilenler sürdü, belledi
Yüzümü güllerle güzel eyledi
“…sadık yârim…” diye çaldı, söyledi
Uçmağa uçmaya geldi kimisi.
Sılaydı, gurbetti; bülbüldü, güldü
Sizinle ağladı, sizinle güldü…
Bu fakir ömrünce şuna üzüldü:
Konmadan göçmeye geldi kimisi!
14 11 2016
Salih ERDEM