YOKLUĞUNUN YORGUNUYUM
YOKLUĞUNUN YORGUNUYUM
Nerde olduğumu bilmiyorum sadece tek bildiğim kayboluşlarımdır Sağım yabancı, solum yabancı ve ben bütün doğrularını yitirmiş büyük bir yalancı Seni soranlara hala yanımda diyorum. Gidişini bir türlü kabullenemiyorum, söyleyemiyorum Bilmiyorlar gidişinin büyük bir felaket olduğunu, hayallerimi ve ruhumu yorduğunu Yorgunum! Ne konuşacak takâtim var, ne yarınları düşünecek umudum Umut yorgunuyum. Yokluğunun yorgunuyum. Bilirim ayrılıktandır. Bilirim sendendir başım üstüne Bir nefeslik gelsen ve bir nefeslik baksan gözlerime, bir nefes kadar can bulur ve can olurum sana Gitsen de bu canım her solukta fedadır sana. Sadece bir soluk daha seni yaşamak istedim Ondandır bir nefes daha baksan gözlerime. Bir nefes daha seni sevmek istedim Ya da gelme! Gelirsen bu sefer bırakmam seni. Gidişinin felaketini bu sefer hiç kaldıramam Bu sefer de düşersem kalkamam. Her şeyimi kaybederim, yaşayamam Ya gel can ol ömürlük canıma, ya gelme acı ol yaralarıma… Yusuf BİTİM |
İçerikle ilgili düşüncem böyle. şiirsel bir bakışla bakıldığında, farklı bir biçim olmuş. Devam eden ard arda sıralı cümleler, olduğu gibi dökülen kelimeler, sanat endişesinden uzak olağan doğal bir ifade biçimi. Açıkçası bu farklı türde pek de bilgi sahibi olmadığım için şiirsel bir yorum yapamıyorum. Ben hissemi aldım, Yüreğinize selamet.