...Ya Sonra
Hiçbir şeyi böyle sevmedim ben!
Dağ gibi bir geçmişin ardından, Bir ben yarattım intiharlarımdan. Ben hiçbir şeyi böyle sevmedim! Ölüp, ölüp dirildim, korktum, irkildim… İlkelerimle, iliklerimle kadar ilkelleştim, Azrail’e emrolunan toprakla depreştim, Cehennemde piştim, yeniden yetiştim, Hiçbir şeyi ben böyle sevmemiştim! Arzdan arşa yaşanacak ne varsa, Gelmiş geçmiş aşklar ne kadarsa, Son nefesimi verirken hala, Adını sayıklayacak kadar sevdim. Seni sevdiğim gibi sevmedim hiçbir şeyi! İntiharlarımdan bir ben yarattım, Venüs’ün tacını Belkıs’ın tahtını, Yusuf’a vurgun Züleyha’nın bahtını, Oğlunu kurban edecek İbrahim’in ahtını, Çalarak sevdim seni ben. Bir gün önümde dimdik dursan, Mehrime ne verirsin? diye sorsan! İsrafil’i mezarından kaldırırım Sûr-u ile, Güneşi gölgelerim gözlerinin zuhûr-u ile, Bütün kutsal kitapların nûr-u ile, Ruhumu cesedimden ayırıpda veririm. Hiçbir şeyi bir daha böyle sevemem ben Bilmem kaç bininci ölümün ardından, Bir sen kalırsın cennet kokusundan, Kal-u belâ dediğimden beridir, ‘Elif’ dedikçe ruhum dirilir. Uğruna her seferinde can verilir. Ben ismin gibi sevemem bir daha, Kâinatın sırrı latif bir ışık huzmesinde, Rabbin nûr-u ile yaratılmış, Elif ismi cümle âleme dağıtılmış, Ama bir tek sana böylesine yakışmış. Hiçbir şeyi senin gibi sevmemiştim! Ben o kehanette de söylemiştim, Elif’le başlar Elif’le biter demiştim Bütün aşıklarla, bütün zamanlarda Sana varana kadar can çekiştim. Hodri meydan şimdi tüm zamanlara, Tüm kahramanlara ve tüm aşklara, Kimse kimseyi böyle sevmedi, Nûr Eliften başka cisimleşmedi. İntiharlarımdan bir ben yarattım yine, Cennet gözlerindi, düşünmeyi bıraktım Ru’yetullah senin cemâline yansıdı İnsan Rabbini yanlış yerde anımsadı Yaratılana duyulan aşk yaratandandı İnsan, Âdem ve Allah elifle başladı Ve ben Rabbimi en güzel seninle sevdim. |