yankı ve hüzünne ben yeniyim bu oyunda ne de sen eskisin çağır beni sesim billur ırmaklardan yalçın kayalara vuran granit yüzlerde eskisin bereber ve solo baharlar soluyalım yeniden goncaya çiy düşsün cemreler cem eylesin ezberinden... nafile.. sarıldığım her dalda susuz sarmaşığın perişanlığıdır ellerim dudaklarımda bir ah çığ olur gözlerimden süzülen makus kederim bulma beni seni ben yitirdim bulma beni ateşler içindeydim yüreğimdeki ateşi bitirdim tut ıslaklığımı avuçlarım kül kokladığım arı bir eylül şavkır içimde gözlerim güzden sarı sana ağlamayı ben öğretmedim bakma gözlerime çağlamayı ben söyletmedim bakma sözlerime düş gözümden yoksa ağlatacaklar seni çocukluğumun orta yerinde düş yarısı ayva sarısı sarıl sesime çarptığım her kayadan sen gelirsin sarıl nefesime bir ıslık bir de sözün bir sağnak tarar saçlarını bir çığlık ıslatır neyi biter oyun dökülür avuçlarıma saklambaçtan yadigar yüzün cemreler ağarır şakaklarımda sağım solum bir yankı bir de hüzün ahmet uysal 04-08 |