İnsanlığım Pazarlar
Ötede nasılda insanlığım pazarlar
Nice gülüşler olur ki akreptir bana Aksırır inancım kayıtsız cenin şeklinde bana İçimde başlar bozuk homurtulu yolculuklar bana Eğilip dizilir mezarlar hissiz gülümser bana Beride nasılda insanlığım pazarlar Serpiştirip atınca kaya tuzunu avuç avuç Dem vurur ayrılığa ayaklarım avuç avuç Asılır saçlarım asırlık ağaçlara avuç avuç Vakitsiz dökülür şakaklarıma avuç avuç Geride nasılda insanlığım pazarlar Hangi kekeç dili yuduysam dibinde az buhar Harladığım nice kara kazanlarda sis buhar İçinde/kini tutuk ninniler kaynatır sulu buhar Gayri darına durulmaz divanında flu buhar İleride nasılda insanlığım pazarlar Bir bakarsın kuşlar göçer üstüme Sonra anlarım ki puştlar çöker üstüme Sanırsın kızgın yağ gölgesi düşmüş üstüme Bakarım körün oğlu nara sürmüş dilime |