BUZ TOZU
Kurumuş gül dikenleri
Ömürsüz donan bekleyişler Durmadan yer değiştiren kollar Kendini yaşayan imkânsız karanlıklarım Hepsinin ortasındayım Gücüm kalmadı yaşamaya Kırgınım... Bir kurtarabilsem ayaklarımı, kollarımı Bir çiçek koparmanın sancısı Su zerresi, buz tozu İşaretler Rüzgârın kokusu Okunmuyor uğultusu Yastığımın altında çaresiz iklimlerden kalan Dudaklarımdan dökülen kelimelerin aydınlığı Görmeye dil gerek bakmaya lisan Unuttuğumuz, uyuttuğumuz ne varsa Gökyüzünde kervan En zor şeydir insan olmak Saklar kendini çocuklar Ağırız yeryüzü için Çok üşüdüm sıkı sarıl Ben biçimsiz kaftanım Seninle anlamını buluyor ,güneşe tutuluyor saçlarım Samanyoluna bürünüyor,uzaktaki anlarım Gözyaşlarıyım çeşmenin Dilim sancıyor İklimsiz çöl, yürekler pişiyor Eşikte bekliyorum Karalamıyorum artık temize cektim Ayrılıklar da kavuşmalara sevdalı Yok mu bir haber güneşin doğuşundan Neden mutluluğu anlatmıyor hiç kimse Ümitler taşıyorum sonsuz şafak renginde Sevda iklimleri, Sevda zamanları Biliyorum Geçeceğiz Kaf dağının eteklerinden Söylemeyeceğim, alıp götürecekler Sessizce konuş benimle Kimse anlamasın hayal olduğunu O kadar hasretten, hayal kırıklığından sonra Yine çocuk, yine çocuk Herkes gitti,sen hâlâ aynı yerdesin Işık çizgileri göğün kenarlarına, sırrını söylüyor Bana ne oluyor Bugün susmadı içimdeki nara Bitimsiz ahkâm kesiyor... |