AdhaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Derin bir ah çektin içim yandı..."
/Giyindi çocukluğum renkli esvaplarını
sırtımda ütülü mintan elimde horoz şeker ayağımda iskarpin dedem namazdan geldi tesbihi gül kokusu O günler çok güzeldi../ izan rüba eyyam tadat ettiğimiz şu uzay çağında karanlıkta süveyda aramak kadar vahim konu komşu , eş dost , izdiham ve sıla sırtımızı sıvazlayan kim ya da kimin çığlığıyla verilir bu holokosta fasıla kurbet solukluyor meçhul evler .. belirsizliğine emanet çocukları anaların Alet edildiği gaddarlıktan utanırken alevler İbrahim (a.s) boyun eğmişliği kadere Nuh (a.s) kimsesizliği.. Dost (!) sessizliği Kulaklar zil sesinde Gece uykusu yok , gündüzü panik Çelimsiz kavramların kahraman pazarladığı medya Ellerimiz isilik Düşlerimiz silik Kulaklarımız ezan sesinde Sılasız bir bayram idrakinde Yüzümüzde nur renksizliği Menekşe kokusuzluğu terimizde Suskunuz Şimdilik /Dedemin öptüm elini Tebessüm oldu bayram gamzesinde bacımın Asuman masmaviydi Toprak çay rengiydi Dedem çayını içti Bana dualar etti/ Fm |
adha
kuşluk vaktinin şiiri
derin ve içli
özlenen, büyükleri ve öpülecek elleri giden bayramların
içimizde kalan sızısı gibi
çok güzeldi
saygımla şair...