SORMA...SORMA… Dostum sorma bana kim olduğumu, Anlatsam da, belki anlayamazsın. Yanan izmaritim kül tablasında, Sevdiğimi desem, inanamazsın. Bir yağmurum Ağrı Dağı’nda, Bir bulutum Kaf dağlarında, Bir cehennemim Sina Çöl’ünde, Bir avuç toprağım dostun yolunda. Bir şahin olurum Palandöken’de, Bir kaplan olurum sıram gelende, Bir avcı olurum zaman erende, Bir atım barutum av tüfeğinde. Bir ateş olurum, yanarım yakmam, Bir ırmak olurum çağlarım, yıkmam, Bir dağ olurum yüksekten bakmam, Bir garip yolcuyum aşkın yolunda. Bazen Yunus’um Hakkın bağında, Bazen Mevlana’yım canan uğrunda, Bazen Karacaoğlan’ım güzel yanında, Bir yudum su olurum, dost bardağında. İşte buyum anladın mı bilemem, Sevgi için hiçbir engel tanımam, Hakka gider ondan asla dönemem, Bazen bir kelamım derviş ağzında. Mehmet İNAM - 8.8.1983 |