KARANLIĞIN PRENSİsahi neydin sen gün batımında evine kavuşmak için çırpınan ve her çırpınışta kanatları göz alan alakarga ağzında yanaklarını şişiren özlemler bıçak sırtı kısık gözler uç hadi gittiğin yön hep aynı nasılsa geldiğin nokta. sıfırı tüketmiş bu aşkı taşımak zor hele gideceği yol belirsiz adımlar uçarcasına eller bir kopup bir dolaştıkça ve ayrılığa bu kadar sık alıştıkça yum gözlerini yoruldun çök bir kimsesizliğin yanına ellerini şakağına daya öl artık. sahi kimdin sen bazen sarhoş tabakların meze sefası bazen gurur denizinde ağzı burnu kum aksıra tıksara aşkı kusan yosun tutmuş yüreğinde bir sıcaklık kalmayan yalnız bir deniz feneri yanından geçen her gemiye ışık yakan. ve benim tanıdığım fareli köyün kavalcısı dilinde aşkın en ağdalı şarkısıyla sokak sokak dolaşan karanlıkların farelerin prensi hatırlasana Pamuk Prenses başka bir masalın hikayesi çek dudaklarını dudaklarımdan. Ayvazım DENİZ |