Bir kış dudağıma üfler seni yel girer gökyüzüne beli tutulur ayın üstüne çıkar yıldızlar bir atlı gelir koşturur ortamızdan sonra kervanlara ayrılırız seninle elini tutmak için kaç kavim geçmek gerek hangi mevsimde olduğumuzun da bir önemi yok artık her yol ayak izleriyle kaynıyor
iki katlı evimizin önünden geçen ırmağa dalar gözlerin siyah parmaklıklar parmaklarını kapar kilit olur bir fransız şarabının ağzına tirpişon lak! diye çekersin ellerine düşmek korkusundan yanımızda bir kunduz gördüğü hayallerini anlatıyor
yine günlerden bir gün sarımtrak yoldayız kızgın ve yumuşak bir yol develerin ayakları benimkiler kadar genişmiş hörgüçleri olgun bir kadın göğsü kadar ağır inip inip yükseliyor her bir parçasında biz saklıyız sonrasında rüzgar yazıyor hikayeyi realist ölçülere göğüs geçirerek.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kayıp şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kayıp şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
iki katlı evimizin önünden geçen ırmağa dalar gözlerin siyah parmaklıklar parmaklarını kapar kilit olur bir fransız şarabının ağzına tirpişon lak! diye çekersin ellerine düşmek korkusundan yanımızda bir kunduz gördüğü hayallerini anlatıyor
Bu kısım şiirin belki de görünmeyen kısmıydı çünkü vermen gerekeni sonda değil de orta da vermiş gibisin.
iki katlı evimizin önünden geçen ırmağa dalar gözlerin
siyah parmaklıklar parmaklarını kapar
kilit olur bir fransız şarabının ağzına tirpişon
lak! diye çekersin ellerine düşmek korkusundan
yanımızda bir kunduz
gördüğü hayallerini anlatıyor
Bu kısım şiirin belki de görünmeyen kısmıydı çünkü vermen gerekeni sonda değil de orta da vermiş gibisin.
Çok güzeldi konu ve üslup olarak.