BU KADINIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Siz de tanıyor musunuz bu kadını? Çok da yabancı gelmedi değil mi?
Düğümlendi boğazım, içim kalktı sinmiyor
Nihayeti kan zehir kusturdun bu kadını, Kolayca ağlamazdım şimdi yaşım dinmiyor Evvel güler söylerdi susturdun bu kadını... O paşa gönlün için çok acılar yaşattın Bir yaramı sararken sen yeni bir taş attın Çatladı sabır taşı hislerimi boşalttın Söylettin deli deli estirdin bu kadını... İşin bitti benimle, lüzumsuzun tekiyim Günlük bir göz attığın gazetenin ekiyim Adım düşmüş dilinden ben artık öteki’yim Eski bir çerçeveye astırdın bu kadını... Paran pulun şöhretin, ben tektim sen üçlüydün Erkek olduğun için sen her zaman güçlüydün! Ben mahkum oldum amma aslında sen suçluydun Çaresizce köşeye kıstırdın bu kadını... Çalışıp da üstüme geçmeyen zimmetimle Kendime yenik düşen ağır hezimetimle İyi günde zor günde kesiksiz hizmetimle Nobel almaya aday gösterdin bu kadını... Son noktayı koyalım hadi madem yürü git Bütün sebepler mevcut, hepsinden ötürü git Ne kadar zor gelse de ayağını sürü git Affetmem, Kur’ana el bastırdın bu kadını... ............ Dr. Ayşe İzci Coşkuner, (Bulem hatun) 15/10/2016, Antalya... |