her şey şiirle başladıher şey şiirle başladı bir çığlıktı ilk şiirim bir beşik kadar genişti dünya gurbeti o zaman sicilime işledim gülümseyen mısralarımı annemin ana-dolu bakışlarına gönderdim büyümek istemedim ama her şey ufak mutluluklarla yeşermiş hayatıma yansıyan bir şiirle başladı her şey şiirle başladı şairliği oynadım bir iki gün ve inandım bu oyuna önce kendimden ne beklemem gerektiğini işledim bilincime yaşamla ilgili tüm kaygıların kaybetmenin başlangıcı olduğunu öğrendim sonra damarlarımdaki kanı beni gerçeğimden uzaklaştıran tüm sahteliklere başkaldırmak hırsıyla dolaşan soğukkanlı bir isyana çevirdim öfkemi kalemimden kusmaya alıştım bir Kadıköy yalnızlığında kendime yorduğum her şey bir şiirle başladı her şey şiirle başladı okudum o şiiri sonra bulutlara bıraktım kendimi yağmur olup yağmayı umarken bulutlar başka diyarlara kaydı bu diyarlarda asık suratlı erkekler vardı kaybolmuştum annemi özledim,yavrum deyip bağrına basışını ve babamın endişeli bakışlarını o bakışlar ki geç kalmış akşam dönüşlerinde karşıma dikilirdi acılı bir tokat gibi varlığı dahi en yangın ateşi yakan her şey bir şiirle başladı her şey bir şiirle başladı duygularımı kuşanınca güzelden sayıldı şiirim adımlarında sevincimi ezen bir gurur peydahlandı nefret ettim tüm suskunluklardan ve büyük yürüyüşe hazırlanmak için kırdım sarmaşık kokan parmağımı geceleri gurbete gönderdim bileklerim terledi el sallamaktan gözyaşı olmadan ağlamayı öğrettim gözlerime isyanımı şahlandıran bir ruh dansında sayıkladığım her şey bir şiirle başladı her şey şiirle başladı sözlükler yığdım soframa bindiğim uçaktan türkülere atıldı hikayem yanlış yorumlanıp sadece bir yöne açık kulakları coşturmak için çalındı üstatlarından sayıldım söz şarlatanlarının ve her şey içinde yaşamıma dair hezeyanlar bulunan bir şiirle başladı günler yetişmeye çalışıyor kıyametime emrah ayhan |