şiirimin dili
günler sarsıcı ve zaman insanı yalnızlık kılıcıyla kuşatmış.
devir insanları menfaat girdabında öğütüyor. paran varsa adama benzetirler yoksa tenezzül etmez reziller. devir kapitalizmin gölgesinde sinek kovalayanların devri olmuş. Allah’a şükür Rabbimize kul olabilmek tek kaygımızdı. diklenmedik dik vurduk eğilmedik rüku ve secde dışında devletin yanında olduk. doğruya doğru yanlışa yanlış demeyi şiar edindik. bu açık sözlülük çoğunun benden uzaklaşması için açık bir çekti. ne yapalım bizim mayamızda böyle. çekinmedik bildiğimiz doğruları söylemekten. siyaset anlayışımız Türkiye’nin bütünlüğü ve adaletin tesisi. herkes liyakatına göre bir yerlerde hizmet üretmeli, halka hizmeti hakka hizmet düsturuyla süslemeliydi riyasız. Türk siyasetine bir soluk gelmişti eksiği ve artısıyla. düşüncemiz hakka yakın olmak olduğundan, çimento olabilmek bizim için önemliydi. ülkesini düşünen birlik ve beraberliğini ön planda tutan, vatan söz konusu olunca gerisi bize teferruattır anlayışıydı bize rikkat kazandıran. bu nedenle kim ki birlik dokusunu, gül desenle güçlendirdi, meylimiz Allah için sevmek olmuştur. İnsan eser demekti ve en büyük eserde insanın kulluk bilincine varabilmesiydi özlemimiz,islam kardeşliğine demir atan diriliş gurbetçilerinin hicret kervanı ise ben bu kervanda kıtmir olmaya razıyım. biz ümidimizi sadece Allah’a bağladık. zira; " şiirimin dili yüreğimin öyküsüdür " vesselam. yusuf erdoğan |