DOYAMADIM...Küçük yaşta düştüm gurbet ellere, Gurbet bana ben gurbete doymadım, Rızkımın yoluna düştüm yollara, Yollar bana ben yollara doymadım. Kur’anı öğrenmek istedim birgün, Genç yaşımda çıktım evimden üzgün, Keskin’de tepede kaldım bir hayli yıl gün, Keskin bana ben Keskin’e doymadım. Dersleri okudum tahsile daldım, On iki eylülde ben mahrum kaldım, Dersleri bıraktım dünyaya daldım, Dersler bana ben derslere doymadım. Kırşehir’de kaldım üç ay üç gece, Öğretmen Okulu olmadı nafile, Başkanlık ta ettik biz talebeye, Hocam bana ben hocama doymadım. Seksen birde vardım eylül başında, Hasköy Ankara’da dört yıl verdik mola, Ünüversite tahsili yaptık burada, Kursum bana ben Kursuma doymadım. Karadeniz Trabzon’a çıkmıştı tayin, Bir tarafı dere suları serin, Çam ormanlarıyla kaplı her yerin, Orman bana ben ormana doymadım. Düştüm yine o yıl bitmez yollara, Bozkırda Yozgat kucak açmıştı bana, Taşındık güzelce eski lojmana, Yozgat bana ben Yozgat’a doymadım. Yozgat’ın adamı merdoğlu merttir, Yazları serindir kışları serttir, Dostuna müşfiktir düşmana settir, Çamlık bana ben Çamlığa doymadım. Ağustos doksan bir gittim askere, Ankara E.Mesgut Zırhlı Birliğe, Kasımda taşındık Kars’ın merkeze, Kars bana ben de Kars’a doymadım. Döndük dolaştık geldik memlekete, Zeval vermesin Rabbim yüce devlete, Yurt yuva kurduk doğduğum yere, Yurdum bana ben yurduma doymadım. Geçti onca yılllar bitti aniden, Kime kalmış dünya hani eben deden, Varmı ki dünyaya bir kazık diken, Dünya bana ben dünyaya doymadım. Geçti onca yıllar olduk emekli, Emekli durulmaz hizmet gerekli, Hüdayi boş durmaz gezer illeri, İller bana ben illere doymadım. 05.10.2016//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |