Elif'den Ye'ye 29 Rabb!ani Hârf
ELİF’den YE’ye 29 RABB’ani=Arâbi Hârf
DÎN’imiz İSLÂM’iyetin başındakidir Elif, Mim Eûzü bike minke Bismillâhirrâhmânirrâhîym Mikâîyl, Cebrâiyl, Âzrâiyl, İsrâfiyl; Beytullâh’ın İhkâk’ı: şu’belerine remzetmiş Rabbül Âlemiyn Şahidsindir AHD’ine ki verirken etmiştin yemin ELİF’i muhabbet yakan, yakılan Ezelden yazmışlar âşkı yazanlar Enderûne yarım katre akılan Elestten Hikmeti esrâr ozanlar Beş vakitte Farzı ayın kıldığı Beşârete nûrdur hazır bulduğu Berzâh alem’inde ahd’dir aldığı Besmelesiz: varlığını ez anlar Temelinde mayâsına katılan Tevâtür değil bu, Hakka satılan Ter ü taze nûr tohumu atılan Tevekkeltü alellâhı köz anlar Seyyidler elinden bâde içerek Seyislerin gözlerini açarak Seyri cennet olduğundan uçarak Seyrederken zemheriri yaz anlar Cinneti cennetten çıkaran Hûdâ Cinnler sapıtınca rahmetten cüdâ Cibilliyetsizler zaten, uykuda Ciğerleri yakar kaynar kazanlar Hayat gemisinin dümeni hani? Hakikat ufkunun dumanı hani? Harabat ehlinin emânı hani? Hakk’ın esrârını haydi çöz anlar Hırlısı hırsızı hepsi kulları Hızır ile kesişmiyor yolları Hınzırlık yapıyor hınzır dölleri Hırlaşıyor kemik için azanlar Dalımda gülüyüm, Bülbül kokladı Daldı derunime âşkı yokladı Dalga dalga yüreğinde sakladı Dangalağa şahin desen kaz anlar Zalimin zulmüne mazlûmun âhı Zâta ulaşınca devirir şâhı Zâde i sultan püsküllü külâhı Zamane; iyi yap dersin boz anlar Rızâ i Bâri çün cihada giden Rıda’nın hakkını düşünmez neden Rıdvâna saualsiz intisab eden Rızkı bilir, okununca ezanlar Zevâli yakındır zûlm-ü zalimin Zevâhiri; helâk eder selimin Zevâhifler başındaki âlimin Zevâcir; içtinâb sille yoz anlar Sinemde dert depreştiren insânlar Sindirir içine zillet islâmlar Sinsi sinsi girdiğinde ihvânlar! Sipsilerden zurna, davul, caz anlar Şıngır şıngır güler hâllerimize Şu zünnar sarılı bellerimize Şıhları zikreden dillerimize Şırıngadan zehir devâ süz anlar Sadakât muhlislik şiarındandır Sadabat evliyâ diyarındandır Sadelik kul bahtı yârlığındandır Saadet, afiyet terk etmez canlar Dadı’mız İslâmın mürebbiyesi Didârdaki inciler hediyyesi Dalında kemâle eren meyvesi Dürri yektâ cennetinde gez anlar Tılsımlar yahuddan girdi İslâma Tılsım dene şeyler külli muamma Tılsımın tesiri yok değil amma Tılsım yapıp şeriâti bozanlar Zıddı ile kaim her türlü varlık Zıddına tekabül eden insanlık Zıddı islâm olan zifri karanlık Zındıka elinde bu bozuk kanlar Aynı yoktur benzeri var her şeyin Aynını görenler var ise deyin Ayın, yıldızların, şems, feleklerin Ayrı ayrı yaptıkları seyrânlar Ğaybi Allâh bilir birde nebiye Ğafurur Rahmandır bildirir niye? Ğayrete getirsin mü’mini diye Ğara beytullaha özden hayrânlar Felekler devreder ezelden beri Ferşinin üstüne örtmüş gökleri Firdevsi alâda yoktur zemheri Fikredene ı’yan olur zamanlar Gaffardır Settardır Vedud’u Celâl Gayri mülâhaza idrâke muhâl Gurbetteki ruha hicrandır bu hâl Gariplerin gönlündeki giryanlar Keffârettir günâhlara elemler Külli istiğfarda bütün alemler Kelâm-ı Kadere yazdı kalemler Kün Fe Yekûn’dür ilâhi fermânlar Lâmba yoktu kandil vardı ezelden Lâ yüselin kandil lâfzı güzelden Leyl-i; Nûr Otuz Beş âyeti, telden Levlâke esrârı nûru dermânlar Mim Muhammed Muhabbetin özüdür Mim mükevvinâtın beyni, gözüdür Mim Kâlbin çaldığı Allâh; sazıdır Mim ile afiyette müslümânlar Nûn; Tufanı Nûhu işaret eder Nûn; İkinci âdem; beşâret eder Nûn’u Gemi Cûdî dağına gider Nûn’dur On muharremdeki izânlar Vaveyla kopardı bezm-i elestte Vay, ben ateştenim topraktan üstte Vakti merhununda lânet ibliste Vav; kulluğun sırrı arifân onlar Hey Kâbil Habilin kanını nasıl Her salise taşıyorsun velhasıl Hep sensin kardeşe temâsın usûl Hesab’da çalacak münkire çanlar Lâmelif’tir âşkımızın temeli Leyl-i nehârımızda söylemeli Lebbey Âllâhümme lebbeyk demeli Lâşeyler Şey’i, hep şeytanı anlar Yedi kat yarattı arzı semayı Yediye bağladı güneşi ayı Yediye müncer kılmıştır duâyı Yedilerdir eren kırklar olanlar Âşık İSLÂMİ’yim: diyeceğim şu Kefenmiş; helâlse giyeceğim bu Islanıp yunurken diyeceğim hû Lâ-yok, illâ ile dökülsün zanlar |
Çok hoş bir eser beğeniyle okudum. İrtifa kaybetmeden daha nice güzel
şiirler yazmanız dileğiyle kutluyorum, Selam saygı ve sevgilerimle,
(ELİF) Oldur ismi Allah
Sevgilidir Resulullah
Habibimdir dedi Mevla
Sever Muhammet Mustafa
(BE) Birliğe şahit alem
Halk olmazdan levhikalem
Geldi vücuda mukaddem
Nur-u Muhammet Mustafa
(TE) Tevhit etti nur hemen
Sonra bütün kaknü mekan
Halk eyledi Rabbi Rahman
Aşkı Muhammet Mustafa
(SE) Sabit kuruldu alem
O nur hakla etti kelam
Sonra yaratıldı Adem
Geldi Muhammet Mustafa
(CİM) Cihana rahmet anı
Kıldı hüda ol Sultanı
Tamam oldu çün zamanı
Doğdu Muhammet Mustafa
(HA) Hak gönderdi Muhammet
Hem aleme oldu rahmet
Doğduğu an ümmet ümmet
Dedi Muhammet Mustafa
(HI) Hüdanın dostu doğdu
Melaike yere ağdı
Yere ğöğe nurlar yağdı
Nur-u Muhammet Mustafa
(DAL) Dünyaya nur kondu
Acemler ateşi söndü
Putlar düşüp küle döndü
Devri Muhammet Mustafa
(ZEL) Zati pak nur idi ol
Mis gibi kokardı Resul
Teri düşse biterdi gül
Gülü Muahammet Mustafa
(RI) Rahmetellilalemin
Yaş kırk oldu sultani din
Peygamberlik geldi hemin
Aldı Muhammet Mustafa
(ZE) Zinetlendi her yanı
Davet etti ol sultanı
Çıkardı göklere onu
Gezdi Muhammet Mustafa
(SİN) Semaya uruç etti
Ol huzuri Hakka gitti
Dilekleri kabul etti
Miraç Muhammet Mustafa
(ŞIN) Şefaat tacı giydi
Makamı kavseyne erdi
Hakkın cemalini gördü
Gördü Muhammet Mustafa
(SAT) Selavat getir hemin
Oldu şefiül müznibin
Hem Rahmetellilalemin
Oldu Muhammet Mustafa
(DAT) Delalet eden küffar
Şeytan ile oldular yar
Ar edip ettiler inkar
Dini Muhammet Mustafa
(TI) Talip olalım hem biz
Nice zahmetle aştı iz
Gel yaş dökelim hepimiz
Aşkı Muhammet Mustafa
(ZI) Zahir olurdu günde
Türlü mucizeler onda
Çalışırdı din yolunda
Canı Muhammet Mustafa
(AYIN) Ala olduğuna bak
Severdi Onu Cenabıhak
Hem dedi levlake levlak
Sever Muhammet Mustafa
(GAYIN) Gaza idi işi
Arpadan Ekmeği aşı
Hak yoluna canı başı
Koydu MUhammet Mustafa
(FE) Fenanın sonu ölüm
Yüzüm kara hem boş elim
Varınca dergaha yolum
Canım Muhammet Mustafa
(KAF) Kur-an'dır Ona ispat
Methin eder nice ayet
Getirelim biz selavat
Ruhu Muhammet Mustafa
(KEF) Geldi dünyaya hem ol
Ümmetine gösterdi yol
Hidayete erdi Resul
Geldi Muhammet Mustafa
(LAM) Latif tutulur sözü
Haktan ise affımızı
Mahşerde unutma bizi
Şefaat Muhammet Mustafa
(MİM) Muhabbet eyle buna
Hakk'ın vadi vardır sana
Şefaat eylesin sana
Eyle Muhammet Mustafa
(NUN) Nur idi baştan ayak
Çok severdi Cenabı Hak
Enbiya evliya muştak
Şanı Muhammet Mustafa
(VAV) Velilerin serveri
Hem ins ü cin peygamberi
Allah'ın sevgili yari
Odur Muhammet Mustafa
(HE) Hidayet eyle bize
Ehli iman cümlemize
Şefaatin olsun bize
Eyle MUhammet Mustafa
(LAM) Elife lam hem geldi
Mevla Azraili saldı
Resul ömrü hitam buldu
Göçtü Muhammet Mustafa
(YE) Yaş altmışüçe yetdi
Bu fanide Günü bitti
Ahirete göçüp gitti
Güzel Muhammet Mustafa
MOLLA Hakk'a çok yalvara
Hem çok şükür et bin kere
Ümmetsin bu Peygambere
Ala Muhammet Mustafa.
Müellifi: Şeyh Molla Rahim Ergün