30 Ayın onbeşiSene bindokuzyuzdoksan kömür kokulu sabahlara uyanıyor insanlar haber bültenleri uyarıyor ankaranın tadı yok çıkmasın sokağa çocuklar saçları dökülmüş bıyığı sigaradan bulut kaskette takmadı hiç babam o yüzden anlatamam asık suratlı bir adamdı amma şefkatliydi elleri ve ben babamın elleriyle sevdim çocukları çünkü babamdı eksik olan herşey ve herşeyde birazdı zaten Küçüktü ellerim tutamadım kocaman ellerini gitti bir pazartesi tekaüt maaşı altı üstü, yarısı ipotekli bankalar kuyruk, kuyruklar insan içlerinde babam velakin belki orda başladı sol kolunda ince ağrı geldimi aklına o anda çocukları, karısı birdenbire yas birdenbire ağıt veda bile edemeden geçti köprüden sevmez idi doktoru işte bu yüzden yolda öldü zaten babam kokuyor artık her ayın onbeşi... |
Omzumuzu yaslayacağımız büyük yürekli babalar.
Seksenleri ne güzel anlatmış şiiriniz saygılarımla şair.