Yitik sevgiliye
Bir istanbul koşuyorum
Sonsuzluğa doğru Kırlangıçlar geçiyor avuçlarımdan Bir fırtına terimi sürüklüyor Senin bahçenin çiçek kokusunu katarak Bir yalnızlık yürüyorum Boş bir avuç tutuyorum Şiirlerin sensiz uçuşunda Bir uçurtma uçuruyorum Güzel bir beyit asıyorum kuyruğuna Bir bakış yansıyor Ay ışığında Nehirlerin kırık yüzeyine Bir tren kalkıyor Yalnızlığımdan Son kompartmanda Fransız tayyörlü Bir kadına gülümsüyorum Beşinci perondan Bir yağmur çiseliyor Senden boşalan dudaklarıma gözlerim bomboş bakıyor Senin bıraktığın yaralara Bir karınca ısırıyor Şiirimin son beyitini Bir yıldız kayıyor Gökten yüreğime Bir ben sana koşuyorum Ellerimde senden kalan Bir avuç ebruli hatıramla |