İstanbulum
Sırlı güzelliğe dalarken gözüm,
Kökleri geçmişte çınar İstanbul. Seni anlatmaya yetmezki sözüm, Sevgindir gönlümde pınar İstanbul. Bir çağdan bir çağa yoldur İstanbul, Sevgiye uzanan koldur İstanbul. Denizde balıkla doğa kaynaşır,, Martıları kanat çırpar oynaşır, Asya, Avrupa’yla sevgi paylaşır, Güzellik aşkıyla yanar İstanbul. Hasreti vuslatla kaldır İstanbul, Sevinci bizlere bildir İstanbul. Köprüler boğazda asılı küpe, Hatıralar saklıyor yedi tepe, Tabiat uzanmış bak sere serpe, Bulunmaz sendeki hüner İstanbul. Mehtapta kızıldır, al’dır İstanbul. Seherde doyumsuz baldır İstanbul. Yıldızların resmi suya akseder, Doğanın aşkını deniz hisseder, Yeşil mavi ile mutlu, dans eder, Kalbe buse gibi konar İstanbul. Kederi, tasayı sildir İstanbul. Mutluluk badesi doldur İstanbul. Yedi tepe birbirine bakısır, Gönülden gönüle sevgi akışır Uçüncü bir köprü sana yakışır, Huzurla metroya biner İstanbul. Pırıl pırıl duru dildir İstanbul. Kadiköy, Moda’da gül’dür İstanbul. Özenle korunmuş tarih dokusu, Boğazı sararken sümbül kokusu, Bab-ı Ali sunar meşhur yokuşu, Özlemle denize iner İstanbul Kaşkoldur, eşarptır, şaldır İstanbul. Kışların, sessizdir lal’dır İstanbul. Festival mekanı Aya İrini, Mahsun Ayasofya sırlar derini. Dünya harikası görün yerini. Zamanın çarkıyla döner İstanbul. Tevazu evinde tüldür İstanbul, Muhabbet sazında teldir İstanbul. Topkapı Sarayı ederken nazı. Boğazda yaşarsın doyumsuz hazı. Büyülü atmosfer sevinçten sızı. Sırlı cazibeye banar İstanbul. Dünyada Metropol ildir İstanbul, Barışa uzanan eldir İstanbul. Beylerbeyi, Göksu sevda masalı, Dolmabahce süslü altın kasalı, Yıkılan surlarım üzgün, tasalı, Geçmişi saygıyla anar İstanbul. Çatılan kaşları güldür İstanbul, Özleme, sevinci aldır İstanbul. Yüreği yananlar dinler kaside, Sevdalı sularda yansır asude, Bir hayal gizlidir masum busede, Özleme, sabırı öner İstanbul. Baharda çiçektir dal’dır İstanbul, Denizde kayıktır, sal’dır İstanbul. Yıldız korusuyla, Belgrat Ormanı, Sarıyer suları verir dermanı, Adalarım hazır, bekler görmeni, Yorgunluk seninle diner İstanbul Sükür serbetine daldır İstanbul, Sana hasretimi kaldır İstanbul. Denize alınlar ederken secde, Askerim niyazla dalmıştı vecde, Peygamberden haber olmuştu müjde, İmanlı yürekler yener İstanbul. İslamla mutlu bir haldir İstanbul, Gönüllere esen yeldir İstanbul Nurlu minareler bize seslenir, Tâçlı camilerde gönül süslenir, Nurlaşan imanla kalpler beslenir, Muhammed şavkıyla fener İstanbul. Gözyaşı tövbede göldür İstanbul, Kurtuluşa çare buldur İstanbul Rabb’imden dilerim değmesin nazar, Söyleten O’dur ki kalemim yazar, Senden uzak kalmak beni de üzer, Bizi şairlikle sınar İstanbul. Sevdası gönülde seldir İstanbul. Kadir sana aşık kul’dur İstanbul. |
Sevgiye uzanan koldur İstanbul.
Ah be şairim...Öyle yazmışsın ki insan kendini kaptırıp etkisine öyle bir giriyor ki şirin...
Bunca yıldır istanbulda yaşayan, hiçbir zaman İstanbula ısınamamış olan ben bile neredeyse istanbulu sevecektim az kalsın... Şaka bir yana, söylediğimin gerçek payı da yok değil... İstanbul'un kıymetini elbetteki bilir, idrak ederim ama İstanbulun hayat tarzına, Anlayışların erdemini kaybedişine bakıpta İstanbul'u suçluyordum galiba... Yani kendim için sevemedim İstanbulu çoğu zaman.
Yine de bilirim ki İstanbul, ülkemin de milletimin de gözbebeğidir...
Bulunmaz güzelliği ve zenginlikleri ile eşsiz bir şehirdir...
İstanbulu anlatan harika şiirinizi yürekten kutluyorum ...Saygı ve selamlarımla...