Soyumuz,Horasan,Yerköy’le İspir,
Birleşti yolların Kadıkuyusu.
Hoşgörüyle canlar kaynaşmış bir bir.
Tatlıdır dillerin Kadıkuyusu.

Aslımız yörüktür Kara keçili,
Koyun,kuzu,koçla sürüm seçili,
Tırpanla,orakla otum biçili,
Cadırda kılların Kadıkuyusu.

Ovayı görünce zor oldu kalkman,
Evlerde başladı kilimi silkmen,
Yerleşen yörüğe denildi Türkmen,
Eskimez culların Kadıkuyusu.

Hayır için kuyu açmış bir kadın,
Kadın’ın kuyusundan çıkmış adın,
Geçmişe vefayla sürmeli yadın,
Meradır çalların Kadıkuyus

Ovada çanlarla, kavalın sesi,
Yayılan sürünün kuzudur süsü,
Arpa kırmasıyla yapılır besi,
Bakılı malların Kadıkuyusu.


Sıcakta dövenle dövülür harman,
Sarı başak buğday verirken derman,
Akşamlara nasip poyrazı görmen,
Eserdi yellerin Kadıkuyusu.

Olanlar katışır olur ferfene,
Hıdırellezi kutlarız her sene,
Sofra çeşit çeşit donandı yine,
Bahçede bellerin Kadıkuyusu

Yollarda erkeğin önü kesilmez,
Yenisi gelmeden buğday esilmez,
Doğruyu söyleyen dosta küsülmez,
Sabırdır göllerin Kadıkuyusu.

Etli pilav sofrada, kaşıklar elde,
Sevdalar gönülde dualar dilde,
Evlere dönülür mutlu bir halde
Şükürdür güllerin Kadıkuyusu,

Taze bağ yaprağı sarması özel,
Kızarmış, yoğurtlu mantısı güzel,
Ev işi makarna dökülür tel tel,
Sevgiydi sellerin Kadıkuyusu.

Gelin indiğinde Homak atılır,
Akıtmaya süt, yumurta katılır,
Kavurmaya elle sokum batılır,
Derede millerin Kadıkuyusu.

Hasırın üstüne kilim serdiler,
Geline kirmanı tersten verdiler,
Yastığa basarsa yanlış gördüler,
Renklidir şalların Kadıkuyusu.


Köyümdür ovanın işlek merkezi,
Koşar gelir tatar, macur, çerkezi,
Odalarda konuk gördük herkesi,
Okulda zillerin Kadıkuyusu.

İsa çavuş uyar ilime, fene,
Yüne tarak, haşhaşa yağ hane,
Normak traktörüm sesler tane tane,
Çalışır kulların Kadıkuyusu.

Tuzu çeker,karlı buzlu satardı,
Bulgura, meşiğe lezzet katardı,
Köselerin Derviş dostluk tüterdi,
Mahlıçtan killerin Kadıkuyusu.

Belpınar nizalı,taksim pusludur,
Hacı Gara şehit köyüm yaslıdır,
Hoca Ömer, Topak yanık seslidir,
Matemdir alların Kadıkuyusu.

Gambırın Gırman elinde hüner,
Abar hocamızdı ışıtan fener,
Kara Hüseyin’im rekoru dener,
Boşalmaz dolların Kadıkuyusu.

Demircinin Mehmet lezzet aşcısı,
Maliğin Dededir köyün dişcisi,
Sıhhiye M. Ali de sağlık işcisi,
Olmasın çöllerin Kadıkuyusu.

Sobacıdır sallı oğlunun Bayram,
İşine bakarsan olursun hayran,
Hacı Recep esnaf eylemiş seyran,
Akardı sellerin Kadıkuyusu.

Ahmetlerin Zalif iman özünde,
Manası derindir her bir sözünde,
Mal, mülkle dünyalık yoktur gözünde,
Açılmaz tüllerin Kadıkuyusu

Kurs devrini açan gebeşin Mehmet,
Ömer, Arif, Bayram öğretmen Ahmet,
Devamı geliyor bak demet demet,
Değerli pulların Kadıkuyusu.

Camadanlar, Gartlarla, Haçcavarlar,
Güdülür biner biner davarlar,
Sadık köpeklerle kurdu kovarlar,
Verilir yalların Kadıkıyusu.

Taksim’lerde hakem kölenin Mehmet,
Arafalardan komşu Kara Ahmet,
Tekeler otelde çektirmez zahmet,
Belliydi solların Kadıkuyusu.

Kocabıyık Mevlit efe tutulmaz,
Çakıcı Recebe hava atılmaz,
Arafaların Kaya’ya çatılmaz,
Kırılır dalların Kadıkuyusu.

Vasıtacı esnaf köyde Çelikler
Demirci Hasanla şişer körükler,
Sabırla üzümdür bizde koruklar
Öperdi ellerin Kadıkuyusu

Sabah akşam gider gelir postası,
Hamit hoca, sıra bekler hastası,
Keşaf’tı türküyle sazın ustası,
Çıkardı falların Kadıkuyusu.

Asbatcı Süllüyle,Hatıbın Osman,
Güzeldi kumaşı renga renk asman,
Büyükler söylerken gerekir susman,
Uğurdur çillerin Kadıkuyusu.

Pambık, durmaz gece gündüz çalışır,
Türlü Yaşar, alır, satar dolaşır,
Gırışıkların namı köye ulaşır,
Sarıyor kolların Kadıkuyusu.

Muhtar Abdullah’tır herzaman zarif,
İmam oğlu M. Ali hesapta tarif,
Şip şak cevaplar Kaşatanın Arif,
Kuşaklı bellerin Kadıkuyusu.

Bekdeşlerin Ali zahire alır,
Cambaz Abdullah’la pazarlık olur,
Mehmet Çartık Han’dan hanımı bulur
Kümeste folların Kadıkuyusu.

Müezzin Şaban’ın duygulu okur
Ali Can eniştem her zaman vakur,
Hacı Hasanların dilinde şükür,
Fenerde pillerin Kadıkuyusu.


Camadanın Hasan, bizden bir imam,
Arabiyat,tevcit hepsi tas tamam,
Sıradan hocayı yanına komam,
Şükürdür hallerin Kadıkuyusu.


Çanakkale’de var bizden de şehit,
Doksan iki kişiye Tanrım şahit,
Hepsine layıktır binlerce beyit,
Mahsundu dulların Kadıkuyusu.

Mustukların İzzet şiir yazarı,
Dillere destandı gezdim pazarı,
Büngeşiğin bize değmez nazarı,
Çiçektir dalların Kadıkuyusu.

Mail babam, Hacı İsmail dedem,
Gür sesiyle Damak Karı’dır ebem,
Serçe, Yakup amcam, Cantürk’se edem,
Geçiyor yılların Kadıkuyusu.

Kadirin geçmişi saygıyla anar,
Babasız günlere yüreği yanar,
Dualar gönderip selamı sunar,
Sırlıdır balların Kadıkuyusu.