DOĞA OKULUNDA DERSLER BAŞLADIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çok şükür ki ülkemizde böyle okullar kalmadı.
Zaten şiirin amacı da aslında okulun sadece dört duvar bir çatıdan ibaret bir mekan olmadığını dile getirmektir. Gerektiğinde 1500 rakımlı ıssız bir dağ başı da okuldur.
Ne Somali, ne Bengladeş, ne Çin’de.
Doğa okulunda dersler başladı. Bizim okul tam doğanın içinde. Doğa okulunda dersler başladı. Ne demişti Kel Mahmut bir filimde? Zikir oldu dudağımda dilimde. Dört duvar değilmiş okul, bilimde. Doğa okulunda dersler başladı. Fukaradır oymağımız, obamız. Okul nedir bilmez ana, babamız. Kalorifer hayal, tütmez sobamız. Doğa okulunda dersler başladı. Evden kaçtı bize geldi Huriye. ‘’Varmam’’ dedi o altmışlık Nuri’ye. Bir yanımız Irak, bir yan Suriye. Doğa okulunda dersler başladı. Bu okulda pencere yok baca yok. Ders verecek muallim yok, hoca yok. Böyle iken bir tek fikri cüce yok. Doğa okulunda dersler başladı. Sınıf yoktur, aldırmayız kıdeme. Ne mümessil vardır ne de hademe. Ama sakın ‘’ Bu nasıl okul?’’ deme. Doğa okulunda dersler başladı. Yoktur burda elektirik akımı. Dağ başıdır, bin beş yüz var rakımı. Kim bulmuş da biz kaybedek bakımı. Doğa okulunda dersler başladı. Bu okulda jeneratör, pil yoktur. Bu okulda melodili zil yoktur. İngilizce, Fransızca dil yoktur. Doğa okulunda dersler başladı. Sıkışınca biz girmeyiz sıraya. Her yer hela, yap oraya buraya. Tezek bağlar, ot sararız yaraya. Doğa okulunda dersler başladı. Bizimkisi işte böyle bir okul. Destanını dinle, hele az sokul. Bunu böyle yazdı Sami denen kul. Doğa okulunda dersler başladı. |