Bıçak Sırtı
Ölümsüzdür Eylül’de Şairler. Gözlerime bak sevgilim, gözlerime... Gökkuşağının cıvıltılı renkleri kalmış olmalı. Öyle kahkahalar atma sevgilim. Aşk, Eylül olmadan da hüzündü; biz ise iki şehrin hikayesi iki ayrı yakaında. Ya/saklım/sın yar...
Hangi şiirde bıraktın ellerimi Başıboş ve melankolik? Ne çok ölümüz ikimiz .. Namlunun ucuna sürülü iki kurşun. Eski bir gönül yarası, Bıçak sırtında. Hiç bahsetmedim o kayıp şehirlerden. Yitik, küfürbaz Hatta kirli çocuklardan... Sakladım birkaç düş Kırık kanatlı göçmen kuşlardan. Çocuksun sen sevgilim. Hileli bir oyunun hilebazı Ve yalan yıldızlara aşık sihirbaz... Göğsüme yatırıp okşadığım başın belalı Ve başım nicedir belada. Git artık hayallerimden! Zaten zayıfım; Efsunlu rüyalara gömme beni. Aşk Eylül şarabı olsa da, Kırık benim kadehim. Mey birikmiyor Ve şerefine kalkmıyor kadeh. Kırdığın o can parçası Beni sarhoş edemez eskisi gibi. Giderken sakın unutma! Ağuyla çatlattığım dudaklarımdan Öp beni! Öp son kez... Destina |