Demem o ki sevgilim
bir uçurum kenarıydı dinlence yerin,
yardan düştüğümde anladım. uzun ve soluksuz bir hikaye diye başlar tüm hikayelerimiz, ardı ardına eklenen onca anı birikir ve sonra hiç yaşanmamış olması tercih edilir. günü birlik duygular yer etmişken o çok övünülen mangal yüreklere, hüsranla son bulur pembe düşler. demem o ki sevgilim! artık gelmesen de olur, bedenim yorgun ve yıllar insafsız, çok şey öğrendim gün batımlarından sonra. mesela; güneşin tekrar doğacağı ve gidenin gelmeyeceği, gelse de tadının olmayacağı gibi. zamanın en büyük destekçisi sendin, ikiniz bir olup olmazı oldurdunuz, alıştırdınız duvarlara hapsolmayı... bir çınar gibi dimdik ayakta kalmayı ama için için çürümeyi öğrettiniz sevgime, yanındayken özlemeyi, zehirli sarmaşık tene dokununca acıyla kıvranmayı, fotoğraf karelerinde mutlu olanları kıskanmayı, sırça köşkün paramparça olurken ağlayamadan izlemeyi öğrettiniz. demem o ki sevgilim, hoşçakal ve şunu sakın unutma; seni sevecek güce sahip olduğum gibi silecek güce de sahibim. |
fotoğraf karelerinde mutlu olanları kıskanmayı,
sırça köşkün paramparça olurken ağlayamadan izlemeyi öğrettiniz.
demem o ki sevgilim, hoşçakal ve şunu sakın unutma;
seni sevecek güce sahip olduğum gibi silecek güce de sahibim.
' DEMEM O Kİ SEVGİLİM' kaleminize sağlık efendim bu şiire kalbimi bırakıyorum. her kalp bu mısralarda kendinden bişeyler bulabilir. tebrik ederim.