Yaşanmayan Hayat
Bir çocuk, kırdığında bir kalbi ya da kırıldığında
Birkaç dakika sürer kini, nefreti Affediverir, galip gelir kalbindeki merhameti Bir genç, çocukluk alışkanlıklarından mı nedir? Değiştirebileceğini zanneder dünyadaki kötü meyilleri Yetişkinlerin inadının, çocuk masumiyetinin; Ne kadar ötesinde olduğunu, Kestiremez… Büyüklere göre hayalperesttir, idealisttir. Büyüdükçe anlayacaktır o da… Kimse biz kirlettik bu dünyayı demez… Almaz üstüne dünyanın kirini, Böyle gelmiş böyle gider derler Ve iman etmeni beklerler buna Genci de vazgeçirene kadar ideallerinden, ümitlerinden Kabul etmezler yetişkinliğini “Çocuk hâlâ” derler… Ama büyüyecek zamanla, Büyüyecek ve kırılacak umutları, Mutluluğunu satışa çıkaracak, Ve düşecek o da üç kuruşluk dünyanın peşine… Yetişkin olacak sonra, o da öğrenecek affetmemeyi Kırılmak yerine, kırıp dökmeyi, “var olmak” için diyecek sonra Bahaneler üretecek vicdanına önceleri… Zamanla vicdanı da duyuramaz olacak sesini Bir leşin başında bekleyen kargadan farkı kalmayacak sonraları, Ölmeden önce topladığı azıkların Ve yaşayamadığı ideallerin ıstırabı içinde kıvranarak Can verecek… |