AĞLAMAK...--ACI HAYAT...FERMAN
AĞLAMAK...
Ağlamak yürek istermiş,kişi işidir, Zannetme sadece, bir göz yaşıdır, Kimine göre, hayatın temel taşıdır, İnsan olanlara çok yakışır ağlamak... Akarsu misalidir, sanma çeşmedir, Bazen bedenden, ruhtan geçmedir, Aslında sebepleri , doğru seçmedir, İçerinin, dışa boşalmasıdır ağlamak... Durmaz pınar gibi, sulu sepkendir, Merhamet ve duygu,sen ile bendir, Gözlerle barışıktır, güldür, dikendir, Toprağa düşen bir buluttur ağlamak... Aşkta ve sevdada ,elem, yeistir, Göğsü tıkayan boğazda histir, Tenhada yanını kaplayan sistir, Beşerin derdine deva ağlamak... Mutsuzlukta,muratta eşi yok gibi, Kuyuların derini, görünmez dibi, Zalim olanın ,olamazmış nasibi, Mazlum yarasına merhem ağlamak... Gidene,gelene eş olur her dem, Nasipse kuluna,ondadır erdem, Namert değilim,sadece merdem, Gölgedir yakışır,yiğitlere ağlamak... Şeyhim;Derki ey göz yaşı dökenler, Tenhada Rabbe,boyunların bükenler, Halini görmekten delicene ürkenler, Hakkın şahitliğinde sessizce ağlamak... Nurettin GÜLBEY Saat : 01.05 14.09.2016 Yalova ACI HAYAT... Almışım haberler kırılmış kolum, Kalmışım gurbette uzaktır yolum, Karıştı ahvalim hem sağım,solum, Naçar kalır insan çokça da üzgün... Gülsem deli derler ağlasam olmaz, Boşa koysam dolmaz,dolusu almaz, Bu dünya bakidir kimseye kalmaz, Yaşamak bir ömrü hemi de düzgün... Düşmüşüm yollara bir yanda acı, Ne kardeş düşündüm nedeki bacı, Bu Dünya kalıcıdır,insanlarsa kiracı, Kırılmışım her şeye buruk ve kızgın... Dinledim uzaklardan geliyor sela, Uzuyor bu yollar,ulaşılmıyor sıla, Verilen bu kadar dert,çoktur akıla, Vahşidir bu hayat acımasız, azgın... Yaralı yüreğim darmadumandır, Verme kara haber yeter amandır, Geçmiş olamazki geçen zamandır, Kader örmüş ağı böyleymiş yazgın... Gurbet ırak,gurbet acı elemdir, Özleme,duyguya vurulan gemdir, Geçmişle gelecek yaşanan demdir, Yaşanır gerçekler taze ve süzgün... Şeyhim;Derki ömrün süresi belli, Azı değil amma çoğu olur teselli, Yaradan vermişse bundan da kelli, Kalıcı hayat var bundan da özgün... Nurettin GÜLBEY Saat :11.35 14.09.2016 Yalova FERMAN... Ferman eyleyeyim gurbet ellerden, Gelenleri gidenleri olmalıdır insanın, Ar ve namusuyla yaşamakta yollarda, Altında perdesi de olmalıdır fistanın... Dost,kardeş,akrabanın olursa merdi, Yüklesende göğsüne Dünyanın derdi, Önüne her imkan ve menfaatler serdi, Hayrı olamaz emeksiz gelen dükkanın... Büyüyüp olursun bir gün,evrene sultan, Kazanır olursun sen elin diline destan, Yoksula,muhtaca etmez isen hiç imkan, Yaptığının hayrını görebilmez ki canın... Kaynatır durursun sen çayın ile kahveyi, Dert efkarı olanlar ne yaparmış neşeyi, Ne yapsa dönemez, boş gezenler köşeyi, Kötüyü koruyamaz, çelik olsa kalkanın... Aslı ile Kerem’i yakmış aşk ile dertler, Hak görürmüş revayı neylesin ki fertler, Yumuşacık topraklar,çelikleri de sertler, Bağrından çıkmıştır,onda ola dermanın, Şeyhim;Derki kurbanam ben, Yaradan, Sevdiklerimi alıp, götürürsün aradan, Nasip eyle kuluna,mal,mülk ve paradan, Yazıpta gönderesin acilen bir fermanın... Nurettin GÜLBEY Saat : 23.51 15.09.2016 Yalova |