Köz
Bak bu sur!...
Akrep ve yelkovanda sesi duyulur. İnce bir hissediş lazım azizim O anda oluşa, o lahzaya mimliyim... Şimdi biraz sarhoş biraz da aymaz Şimdiye haykırsa ruhum, umursamaz... Parçalı replikler, sözler ara ara Ara kendini sür sualden diyarlara.. Ve veyli okunsun nedametin aksinde Meydana çıksın kefalet, temsili ademde... Nedir bu? nereye bu gidiş? Duyur sesimi duyana ey serzeniş! Sonra kötekle,tekdirden anlamaz bu dem Aciz isen acizliğini bil diye ey evladı adem!!!! Bakma öyle ey ayna Öyle sefil ve öyle bimana!! Çok duydum ben varsam sende varsını Zira ne ruhumu kurtardım ne de parçasını!! Kayboluş mümkünmüydü sahi neydi bu sürgün, Bir tınısı kulağımda bir yanı gece bir yanı hüzün! Kalk leylam! ara beni, yoksa kaysın viranedir! Ne durmanın ne de hüzünde figanın zamanıdır!! İçim dışım duman oldu ateş ise baharımda Ya yak beni o yangında yada boğ dumanında... Bir misli yok, yarına düşen şebnemlerin çeşmimden Bir misali yok harına üşüşen sitemin ; vehametinden... Acıma ama, Zira kendi düşen ağlamaz! Yanacaksan derdine yan, Sürgünde ayaklar yola bağlanmaz!! Sen yine de, fazla ırama ;çünkü hakkı var vuslatın Nara ise kadem kadem seferi,adımların, Vücudu aşk olup dalına asılacak sayhaların... Var sende muamma de geç Bariz olanı göz görür göz; Aç derunu bak ki ne haldedir bu köz!!! |