Soluk Gökkuşağı
Gök, yüzüne sığarken aldırış etmezdi yıldızlar.
Siyah içine hapsettiğinde maviyi, Gecenin erken saatlerinde telafisi olmayan bir yaşam gibi ölüm, En can alıcı intiharı seçti kendine. ’Ben karıncayı bile incitemem’ diyen bir hayat var artık karşımda. Gökkuşağı altı rengini de alıp gitti. Gök kuşağını bağlamış beline, elleri yüzünden düşüyordu. Çünkü sonbahar vardı. Bu benim son baharımdı. Gözlerinin sıcacık rengini okşayan ılık rüzgar Kendinden geçerken daracık köprüde, Senin cümlene kelime olan ’bile’ karıncayı zaten incitti. Dudaklarımdan dökülen sözcükleri artık yerden topla Ve düşün, Yıldızlar mı daha çok kırık, Ben mi? |