BENBen Asiye sadece Asiye Aslında ben, kimsenin hiç bişeyi olmadım, olamadım hem Ne bir sıfat, ne bir fiil, ne bir bağ, öyle bir kadın işte Ne kırmızı bir inciyim bir pembe güle, Ne de bir kedi, bir ciğercide.. Bir gün birisi beni canlandırmak isterse, Benim için; Gördüklerini yazan, hiç bir kalıba sığmayan, Hiç bir uslûba uymayan biriydi dese, Tam uyardı kimliğime.. Kalabalıkların içinde yalnız yaşamışım ben.. Defa defa değişip yenilendim hem, Sıradan olmadığımı bildim hem İnsanları hep sevdim hem Hatta, düşmanımı bile sevmeyi öğrendim ben. Canı olan her şeyi sevdim.. Asırlara meydan okuyan "taşları" sevdim hem Benim olanı benim gibi, senin olanı "senin" gibi sevdim ben Sevgimin hiç bir zaman yetmediğini gördüm hem Onu da çok iyi öğrendim ben. "Güzel" benim olmasa da, güzele güzel dedim hem Can yoldaşlığı için kalemi seçtim ben. Balıkçıları uzaktan sevdim, Cafcaflı yaşamları uzaktan, Fakirlikte gördüğümü gördüm; Evime getirmedim ben.. Neyin fakirlik, neyin cimrilik olduğunu ince ince düşündüm hem Zenginlik hayallerine, bir daldım çıktım; Hayal içinde hayal olduğunu hemencecik gördüm hem İsmimi değiştirmesem de, Kendime sıkça yeni lâkaplar edindim ben.. Bir avuç hayal; unutkanbayan; mahmure; meccane Bunlardan birkaçıdır sadece. Büyük insanların, küçük arkadaşı gibi gördüm kendimi ben Bazen büyük insanlara bir nokta ettim kendimi hem Bazen bir sabırtaşı, Bazen geçici bir can yoldaşı; Bir şeyden hiç şaşmadım ben, hiç usanmadım hem Bir şeyden hep eksik kaldım, Bir şeye hep hasret kaldım ben.. Onun adı hiç değişmedi hem O "samimiyetti" onun adı "samimi can" Ben samimiyeti çok aradım, aradım, ararım, çok ararım hem Asiye |