Hoşçakalamadım
Gitmiştim…
Hoşçakalamamak bu olsa gerek. Bastığım her yer kaygan zemin,, Ya da ben kendi gözümden kayıyorum. Ama canım acıyor. Bana iyi bakamıyorum. Saati gelir düşük gramaj hapların, somuturum. Vakti gelir uykunun, yumulurum. Ve kıran gibi bir ağrı nükseder başımın sırtında,, Bitene kadar dişime abanıp dururum. Gitmiştim evet. Çekirgelerin mızıka çaldığı sıralar ve zulmetin baskın vaktinde bir ömür yarısıydı. Halbuki beni, benimle sınıyordu korkularım. Ekimden soyundum, kasımdan giyindim. Kendimi süsleyemedim bir amaç uğruna. Beni veremedim yaşama. Hoşçakalamadım... Yüzyıl geçti dünden,, Bir günde yapraklar sağıldı, bir günde peşin ödedi yağmur toprağa borcunu. Ve bir günde karakışın karayeli yılan gibi ısırdı vücudumu. Üşüdüm yüzyıl boyunca. Hiç bu kadar “Hiç” olmadım. Hoşçakalamadım... Gitmiştim bir bencil intihara. Sehpanın kırık bacağından tutarken sevdamız’ ben düşmeyi seçtim asılıyken. Ben sensizliğe müstehak ben tekil bir hırstan ibaret. Gözlerimin mumu sönünce, sabahı kolaçan ediyordu dudaklarım. Öpmeyi çoktan geçtim,, görümlük bir şans bile yok. Ama bir kere gitmiştim ve dönemezdim. Şimdi dizlerim tedirgin,, Şimdi kalbim aksak Şimdi bakışım yapay Hoşçakalamadım... Mehmet Aydın |
Anlamlı ve okunası dizeleri yazdıran ve his eden yüreğinize sağlık tebrikler saygılar