Durun
sarmal bir masalın parçası
kurban yüklü kamyonun kasası kör bir çobanın asası unutulmuş, evsiz ihtiyar bir delinin urbası tanrının sık hissedilen tokadıdır vicdanım bana lütfen sevgiyle bakmayın eski bir plaktan yükselen cızırtı yaralarımdan taşan sızıntı yoksul sofrasında kırıntı mahpus duvarında kazıntı altında kaldığım yıkıntıdır yüzüm bana lütfen insandan bahsetmeyin ben bir zavallıyım bayan son büyük aşkımı bir istasyonda bıraktım soğuktu üstelik, kar vardı belki yok rüzgar çok acıtıyordu jilet gibi belki değil belki aşktı geride kalan belki değil bunca cehaletim ile kendimi taşlara hapsettim kitabın kutsalına sığındım, alınmadım içeri yüzyıllar oldu kapağında yatarım belki açılır kapılar belki açılmaz belli değil naylon leğende balık cılız bir yumruk rastgele edilmiş küfür bardağı taşıran son damla çarşafa yapışmış cılk yarayım lütfen ağzınızı ağzıma yaklaştırmayın |
Kutlarım.
............................. Selam ve saygılar.