GÖNLÜMÜZDEKİ BARIŞ…
GÖNLÜMÜZDEKİ BARIŞ…
Gök kuşağı sarsın yurdumu, Barut kokusu, kurşun sesi olmasın. Gözyaşı kurusun, sevenlerin gözünden. Her dilde dostluğun türküsünü söylensin, Kardeşçe yaşamak varken Dünyada, Neyin kavgası, kan dökmeye sebep, Aynı sofrada doyabiliyorsak, Aynı kıbleye yöneliyor, Aynı safta durabiliyorsak, Nedir bu kin ve düşmanlık, Hepimizin organik adı insan değimli? Nefes alışımız, yolda yürüyüşümüz, Hatta ağlayışımız ve gülüşümüz, Sevgimiz ve aşklarımız insan gibi değimli? Ben barışı istiyorum ülkemde, Kardeşçe kucaklaşma varken savaş benim neyime. Güneylisi, Kuzeylisi, Doğulusu ve Batılısı, Gelin Güneşe dönelim yüzümüzü, Aydınlansın kirli karanlıklar, Haydi, ey bütün insanlar, Horonda, Halayda, Zeybekte, Barda buluşun ellerimiz, Söylensin artık barışın türküsü bütün dillerde, Bahar güzelliği dolsun gözlerimizin bebeğine, Dünyanın yüzünde yara izleri olmasın, Umudu vurmasın caniler, hain kurşunları ile Yangının kavurduğu yürekler yanmasın, Umut ve barış tomurcukları yeşersin her köşede. Ölülerin başında olmasın toplanmalarımız, Birlik beraberlikte kurulsun kardeş sofralarımız, Barış bir bardak sıcak süt ve bir kitaptır özlem duyana, İçtiğim su, soluduğum hava olsun barış, Denizdeki dalgada, bahçedeki kuş seslerinde, Ekinleri besleyen yağmurda, esen rüzgârda, Havadaki bulutta, eriyen kar sularında, Yerdeki ağaç, gökteki yıldızda, Babadan oğuldan, anadan ve kızlardan, Beşikteki bebeklerle büyüsün barış, Ne akacak kanımız olsun, Ne patlayacak bomba, Bir daha ağlamasın Analar, Çocukların sevgilileri dönmesin ağıtlara. Sevgi tohumları çürümesin, Kin tohumlarını yeşermesin ülkemde, Gelin kardeşliğin imzasın atalım, En sağlam dostluğun destanını yazalım, Gelin bir mezar kazalım el ele, Düşmanlığı, Kini, Öfkeyi gömelim, Barış yazalım hece taşlarına, Ölümüm öldüğü gün, Bahar gelecek yurduma. İbrahim BEKLER ANKARA |
Kalemin susmasın
_______________________________Selamlar